The Atlantic’in haberine göre, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a, “Filistin sorunu” olarak adlandırdığı meselenin kendisi için önemli olmadığını söyledi
Çarşamba günü yayınlanan raporda, Gazze’de savaşın patlak vermesinden sonra Washington’ın bölgedeki 11 aylık müzakere çabalarının bir tablosu çizilirken, “Amerika’da ve Ortadoğu’da hükümetin en üst düzeylerinde yer alan yaklaşık iki düzine katılımcı”dan söz edildi.
Blinken ve Veliaht Prens’in, Ocak ayında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette, Suudi Arabistan’ın el-Ula kentinde bir araya gelerek, İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden savaşı sırasında Körfez krallığının İsrail ile ilişkilerini normalleştirme olasılığını ele aldığı belirtiliyor.
Riyad, aylar önce ABD öncülüğündeki görüşmelerde İsrail ile ilişkiler kurma konusunda ilerleme kaydediyor gibi görünmüştü ancak bu görüşmeler 7 Ekim’de savaşın patlak vermesiyle sekteye uğramıştı.
Veliaht Prens, Blinken’a eğer bir normalleşme anlaşması gerçekleşirse Gazze’de sükunet sağlanmasını istediğini iletti.
The Atlantic’in haberine göre Blinken, Suudi Arabistan’ın, İsrail’in kuşatma altındaki Gazze Şeridi’ne saldırmak için ara sıra topraklarına girmesine izin verip veremeyeceğini sordu.
Muhammed bin Selman, “Altı ay, bir yıl sonra geri dönebilirler ama benim böyle bir şeyi imzalamamın ardından değil” diye yanıt verdi.
Veliaht prens, Blinken’a, “Nüfusumun yüzde yetmişi benden genç” açıklamasını yaptı.
“Çoğu için Filistin meselesi hakkında pek bir şey bilmiyorlardı. Bu yüzden bu çatışma sayesinde ilk kez bu meseleyle tanışıyorlar. Bu çok büyük bir sorun. Filistin meselesini kişisel olarak önemsiyor muyum? Ben önemsemiyorum ama halkım önemsiyor, bu yüzden bunun anlamlı olduğundan emin olmam gerekiyor.”
Filistin devleti olmadan anlaşma olmaz
Suudi bir yetkili, The Atlantic’e yaptığı açıklamada, görüşmeye ilişkin bu açıklamayı “yanlış” olarak nitelendirdi.
Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadan İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeyeceğini kamuoyuna açıkladı .
Riyad’daki Şura Konseyi’nde yaptığı yıllık konuşmada, “Krallık, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurmak için gayretli çabalarından vazgeçmeyecektir” dedi.
“Bu hedef gerçekleşene kadar Suudi Arabistan’ın İsrail ile diplomatik ilişki kurmayacağını teyit ediyoruz.”
The Atlantic’in haberine göre, Suudi Arabistan, İsrail ile normalleşme anlaşması karşılığında Washington ile karşılıklı savunma anlaşması imzalamak isteyecek.
Bu, ABD Senatosu’nun üçte ikisinin onayını gerektirecekti ve veliaht prens, Blinken’a bunun büyük ihtimalle Biden yönetimi altında olacağını söyledi. Bu kısmen, anlaşmaya bir Filistin devleti dahil edilirse ABD ilericilerinin bunu destekleyebileceği algısından kaynaklanıyordu.
Muhammed bin Salman, Blinken’a İsrail ile bir normalleşme anlaşması peşinde koşmanın kendisine büyük kişisel maliyetler getireceğini söyledi. İsrail ile bir barış anlaşması imzaladıktan birkaç yıl sonra 1981’de suikasta uğrayan Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat örneğini gösterdi .
“Danışmanlarımın yarısı anlaşmanın riske değmediğini söylüyor.” dedi fiili Suudi lideri.
“Bu anlaşma yüzünden öldürülebilirim.”
Savaşın ilk dönemlerinde yapılan kamuoyu yoklamaları, Suudilerin yüzde 90’ından fazlasının Arap devletlerinin İsrail ile ilişkilerini kesmesi gerektiğine inandığını gösteriyordu.
Buna rağmen Suudi Arabistan’da Filistin dayanışma eylemlerine yönelik sert önlemler alındı; sosyal medyada çatışmaya ilişkin görüşlerini dile getiren ve kutsal şehir Mekke’de Filistin kefiyesi takan kişilerin gözaltına alındığı bildirildi.
Kaynak: Mira Haber