LGBT ajandası sinsice işliyor: “Transları kanatlarımın altına alacağım!”

Son dönemde Mecnun Giasar adındaki trans kareograf dansçının sık sık Türkiye’de sahne alması ve organizasyonlarda adının duyurularak çocuk ve gençlerin gözüne sokulması kamuoyunun sabrını taşırdı.

Başta Edis, Hande Yener, Melike Şahin gibi popüler kültüre ait isimlerin sahne ve kliplerinde yer bulan Giasar’ın, gençlere hitap eden projelerde “Grammy ödüllü kareograf, starların direktörü” gibi sloganlarla parlatılmaya çalışılması, sapkın “LGBT dayatması” eleştirilerini yeniden gündeme getirdi.

Artık Translarsız Gözlerinizi Açamayacaksınız”

Giasar adlı dansçının sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama kamuoyunda infial yarattı. “Türkiye’de bütün translara ses olacağım. Kanatlarımın altına alacağım. Artık işler onlarla olacak, gözlerinizi onlardan ayıramayacaksınız” şeklindeki ifadeleri, LGBT ajandasının doğrudan ifşası olarak yorumlandı.

Vatandaşlar, bu tarz çıkışların sanat adı altında sunulmasından ve küçük yaşta çocukların dahi bulunduğu gösterilere bu kişilerin dahil edilmesinden büyük rahatsızlık duyuyor. Binlerce kişi, yetkilileri bu konuda net tavır almaya çağırıyor.

Ünlü İsimler Neden Sessiz?

Giasar, ilk kez 2023’te Edis adlı şarkıcının sahne ekibine dahil olduğunda Türkiye’de gündeme gelmişti. Ardından Hande Yener ve en son Melike Şahin ile çalıştı. Melike Şahin’in son klibinde Giasar’ın neredeyse başrolde yer alması ve klibin büyük bölümünde onun görüntülenmesi bunun bilinçli bir dayatma olduğu yönündeki eleştirileri artırdı. 

Siz konusu şarkıcılara “neden LGBT ajandasına bu kadar açık destek verdikleri” sorulurken, bugüne dek bu konuda kamuoyunu tatmin eden bir açıklama yapılmadı.

Fenerbahçe Kutlamasında Skandal Görüntü

Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı’nın şampiyonluk kutlamasında sahne alan Hande Yener’e Giasar’ın eşlik etmesi, sosyal medyada “aile yapısına açık bir tehdit” olarak yorumlandı. Uygunsuz giysiler eşliğinde yapılan dans şovu, organizasyonda çok sayıda çocuğun bulunması sebebiyle tepkiyi büyüttü.

Bu görüntülere sessiz kalan kulüp yönetimi de eleştirilerin hedefi oldu. Taraftar grupları ve aileler, spor gibi evrensel bir değerin bu tarz mesajlarla kirletilmesine karşı seslerini yükseltti.

Yurt Dışından Fon Desteği

Giasar’ın ABD’de yaşadığı ve Avrupa’da büyüdüğü biliniyor. Sosyal medyada, bu tarz figürlerin yurt dışı merkezli LGBTİ+ lobileri tarafından fonlandığı da herkesçe malum. 

Çok sayıda kişi, özellikle YouTube ve +90 gibi Batı merkezli medya projelerinde bu bireylere özel alan açılmasının, Türkiye’deki kültürel dönüşüm planlarının bir parçası olduğu görüşünde.

“Toplumun Dokusu Zarar Görüyor”

Uzmanlara göre bu tür görünürlük çalışmaları, toplumsal yapıyı doğrudan hedef alıyor. Cinsiyetsizlik ve aile karşıtlığı üzerinden yürütülen bu kampanyaların özellikle genç nesli hedef aldığına dikkat çekiliyor.

Türkiye gibi köklü bir Türk-İslam geleneğine sahip ülkede bu dayatmaların karşılıksız kalmayacağı açık. Aileler, sivil toplum kuruluşları ve eğitim çevreleri, bu konuda daha duyarlı bir duruşun artık kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.

Hükümete yakın Yenişafak gazetesi bile haberi, “Bu şarkıcıları kim durduracak?” manşetiyle vererek AK Parti’yi bu propagandacı sapkınlıklara karşı harekete geçmeye çağırdı. 

Kamuoyu da, dış kaynaklı kültürel baskı unsurlarının sanat, spor veya medya üzerinden toplum mühendisliğine dönüşmesini, bir tehdit olarak görüyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “LGBT sapkınlığına geçit vermeyiz'” sözlerinin eyleme dönüşmesini, hükümetin bu konuda acilen radikal ve net adımlar atmasını bekliyor. 

Kaynak: Mira Haber