Kudüs’te İsrail marşı okuyan imam, minbersiz kaldı

Siyonist İsrail’in kanlı saldırılarının gölgesinde, Avrupa’dan 15 Müslüman vaiz ve imamdan oluşan bir heyetin işgal altındaki topraklara gitmesi, tepkilere neden oldu. Heyet, Kudüs’te İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile bir araya geldi; öyle ki Hollandalı imam Youssef Msibih, Herzog’un huzurunda İsrail milli marşını Arapça seslendirerek adeta bir sadakat gösterisi sundu.

Bu görüntüler, imamın görev yaptığı Hollanda’nın Alkmaar kentindeki Bilal Camii yönetimini harekete geçirdi. Cami kurulu, “son siyasi açıklamaları” nedeniyle Msibih’i derhal görevden uzaklaştırdığını açıkladı.

Heyet gezisi, İsrail ile Avrupa arasındaki ilişkileri sıkılaştırmak için çalışan ELNET adlı kuruluş tarafından organize edildi. Programda yalnızca Kudüs’teki sembolik ziyaretler değil, Holokost anıtı Yad Vashem’e gidilmesi, İsrail ordusunun Arapça sözcüsü ile görüşülmesi ve İran balistik füzesinin düştüğü Tel Aviv noktasına yapılan ziyaret de vardı. Bu durum, sözde “diyalog” gezisinin aslında siyonist işgalin çıkarlarını pazarlayan bir medya turuna dönüştüğünü düşündürdü.

Heyetin başında tartışmalı Fransız imam Hasan Chalghoumi vardı. Chalghoumi, Herzog’a “Demokrasi ve özgürlük dünyasını temsil ediyorsunuz” diyerek İsrail’i överken, Filistin’in işgal altındaki topraklarında yüz binlerce masumun haklarının gasp edilmesine tek kelime değinmedi. Daha önce siyonist yerleşimcilerin davetiyle Batı Şeria’ya giden bu imam, Avrupa’daki Müslüman cemaatler içinde de büyük tepki toplamıştı.

Heyette yer alan isimler arasında, İsrail yanlısı yazılarıyla tanınan İngiliz Noor Dahri ve Fas kökenli İtalyan Ali El-Darja gibi isimler de vardı. Dahri, gezinin ardından sosyal medyada Batı Duvarı ve Mescid-i Aksa önünde çekilen fotoğraflarını gururla paylaştı.

Herzog ise bu ziyareti fırsat bilip Müslüman heyete, “Hepimiz İbrahim’in çocuklarıyız” diyerek, işgal ve zulmü meşrulaştırmaya çalışan süslü sözler etti. Oysa aynı Herzog, geçen yıl Gazze’deki sivilleri topluca Hamas’la özdeşleştirerek, “Tüm bir ulus sorumlu” diyecek kadar ileri gitmişti. Bu sözler, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e yöneltilen soykırım suçlamalarına delil olarak sunulmuştu.

Kaynak: Mira Haber