İsrailli general: “Türkiye’nin hayali ‘Büyük Türkiye’ olmak!”

Emekli katil İsrailli Tümgeneral Israel Ziv, Türkiye’nin bölgesel etkisini hızla genişlettiğini ileri sürerek işgalci Tel Aviv yönetimine seslendi

Ziv’in son günlerde yaptığı açıklamalara göre Ankara, Ortadoğu’daki güç boşluklarını ustalıkla değerlendiriyor; İsrail ise bu stratejik dönüşümü ciddiyetle okumakta gecikiyor. Ziv’in en dikkat çekici çıkışı, Türkiye’nin artan etkisini “Büyük Türkiye” söylemiyle tanımlaması oldu.

Emekli general, bu vizyonun artık teorik değil, sahada fiilen hayata geçtiğini savunarak, “Bu tablo İsrail’in hemen yanı başında oluşuyor ama biz nöbette uyuyoruz” ifadelerini kullandı.

Ziv’e göre Türkiye, zayıflayan devlet yapıları ve çöken rejimlerin bıraktığı alanları doldurarak güneye doğru etkisini derinleştiriyor. Bu sürecin askeri, siyasi ve diplomatik sonuçları olduğuna dikkat çeken Ziv, bunun İsrail açısından yeni ve daha karmaşık riskler doğurduğunu ileri sürdü.

“Esed sonrası Suriye’de Ankara kazanıyor”

Ziv’in analizinde Suriye özel bir yer tutuyor. 2024 sonunda Esed yönetiminin çöküşüyle birlikte ülkede oluşan kaosun en çok Türkiye’nin lehine işlediğini savunan Ziv, Ankara’nın kuzey ve orta Suriye’de kalıcı bir nüfuz alanı inşa ettiğini iddia etti.

İran’ın bazı bölgelerde geri çekilmesinin İsrail açısından “rahatlatıcı” gibi görülebileceğini ancak Türkiye’nin ilerleyişinin daha sofistike ve uzun vadeli tehditler barındırdığını söyleyen Ziv, bu durumu “alışılmış tehditlerden farklı” olarak tanımladı.

“NATO üyesi ve tecrübeli”

Ziv’e göre Türkiye’yi diğer bölgesel aktörlerden ayıran en önemli unsurlar; NATO üyeliği, ileri askeri kapasitesi ve sınır ötesi operasyonlarda kazandığı tecrübe. Bu bileşenlerin Ankara’ya ciddi bir hareket alanı sağladığını belirten Ziv, İsrail’in kuzey sınırlarında manevra kabiliyetinin giderek zorlaştığını savundu.

İsrailli generalin en sert uyarılarından biri ise Gazze’ye yönelikti. Savaş sonrası senaryolarda Türk askerinin veya güvenlik unsurlarının Gazze’de rol almasına dair önerileri “felaket” olarak niteleyen Ziv, bunun İsrail için stratejik bir kabus olacağını iddia etti.

Ziv’e göre Türkiye’nin Gazze’de varlık göstermesi açık bir güç projeksiyonu anlamına geliyor. Böyle bir durumda İsrail’in askeri hareket alanının daralacağını, Ankara-Tel Aviv hattında doğrudan bir gerilim riskinin artacağını savundu.

Netanyahu’ya eleştiri

Ziv, eleştirilerini yalnızca Türkiye’ye değil, İsrail’in kendi yönetimine de yöneltti. Netanyahu hükümetini iç siyasi krizlere odaklanmakla suçlayan emekli general, Tel Aviv’in bölgedeki uzun vadeli güç kaymalarını görmezden geldiğini ileri sürdü.

İsrail’in Türkiye’nin savunma yatırımlarını, diplomatik hamlelerini ve farklı cephelerde kurduğu koordinasyonu yeterince ciddiye almadığını söyleyen Ziv, bu ihmalkârlığın ilerleyen dönemde ağır bedeller doğurabileceği uyarısında bulundu.

Ziv’in açıklamaları, İsrail güvenlik çevrelerinde Türkiye’nin artık “ikincil bir aktör” değil, doğrudan stratejik denklem kuran bir güç olarak görülmeye başlandığını ortaya koyuyor.

Kaynak: Mira Haber