İsrail, İran’a saldırmak için körfezden para istedi; tepkiler ne kadar samimi?

İsrail’den Körfez’e Şok Talep: İran Savaşı İçin Para İstedi, BAE’nin Tepkisi Samimi mi?

Ortadoğu’da tansiyon giderek tırmanırken, Siyonist işgal yönetimi yeni bir skandalla gündemde. Tel Aviv, İran’a karşı yürüttüğü savaşta maddi kaynak bulmak için Körfez ve Avrupa ülkelerinden mali destek talep etti. Talep bizzat İsrail’in faşist Maliye Bakanı Bezalel Smotrich tarafından iletildi.

Bu girişim, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) içinden sert eleştiri aldı. Ülke Başkanı Muhammed bin Zayid’in diplomatik danışmanı Enver Gargaş, pazartesi günü X platformunda yaptığı açıklamada, İsrail’in bu talebini “cüretkarlık” olarak niteledi. Gargaş, bu isteği “ahlaki iflasın zirvesi” olarak tanımladı ve tüm taraflara diplomatik çözüm çağrısında bulundu.

Ancak bu tepki, bölgede samimiyetten uzak karşılandı. 

Zira Birleşik Arap Emirlikleri ile İsrail arasındaki ilişkiler, sadece 2020’deki İbrahim Anlaşmaları’yla normalleşmedi; son yıllarda ticaretten enerjiye, güvenlikten savunma sanayiine kadar pek çok alanda derin iş birlikleri kuruldu. İsrail’in Gazze’ye saldırıları devam ederken bile Abu Dabi yönetimi, ticari ilişkileri durdurmak şöyle dursun, birçok projede İsrail’le ortaklıklarını sürdürdü.

BAE’nin bu kadar yakın ve kirli sayılabilecek bir ittifakın ardından şimdi İsrail’e dönüp “Bu nasıl cüret?” demesi, bölgede pek çok gözlemci tarafından samimiyetsiz bir refleks olarak değerlendiriliyor.

Analistlere göre, İran savaşını finanse etme talebinde bulunacak cesareti zaten BAE gibi sözde Müslüman ülkeler yıllardır İsrail’e verdi. Gizli toplantılar, ortak istihbarat paylaşımları ve askeri teknoloji transferleri, Filistin’e rağmen ilerleyen ilişkiler bu yüzsüzlüğün alt yapısını çoktan hazırlamıştı.

Özetle, İsrail’in bugün BAE’den İran’a karşı yürüttüğü savaşı finanse etmesini istemesi bir küstahlıksa, bu küstahlığın zeminini hazırlayanların başında da yine BAE geliyor.

Yıllardır İsrail’le enerji, ticaret ve güvenlik alanında iç içe geçmiş ilişkiler kuran Abu Dabi yönetimi, bu ortaklıkla yalnızca İsrail işgalini cesaretlendirmedi; aynı zamanda Filistin davasına da açıkça ihanet etti.

Şimdi çıkıp bu taleplere “ahlaki iflas” demek, geçmişte kendi imzasını taşıyan kirli işbirliklerini unutturmaz. Bu, olsa olsa suç ortağının olay mahallinde masum rolü oynamasıdır. 

İsrail, bu talebi BAE’ye yönelttiyse, bunu boşuna yapmadı; çünkü o yüz, yıllardır zaten kendisine veriliyordu. BAE için şimdi şaşırmak değil, aynaya bakma zamanı.

Kaynak Mira Haber