İşgalin karanlık yüzü: Filistinli gençler İsrail kurşunlarına kurban gidiyor!

Filistin Sağlık Bakanlığı, bu sabah Cenin’in güneyindeki Qabatiya kasabasında İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 23 yaşındaki Muhammed Ömer Zakarneh ile 19 yaşındaki Marwah Yasser Rateb Khuzaimia’nın yaşamını yitirdiğini duyurdu. Bakanlık, hayatını kaybeden bu iki gençle birlikte bölgede gerginliğin anbean tırmandığına dikkat çekti.

Sivil katliamı mı, meşru müdafaa mı?

İsrail makamları, Zakarneh’in aylar önce Kalkilya’nın doğusundaki bir otel baskınındaki “üçüncü zanlı” olduğunu öne sürerek, Masliyeh köyünde yaşanan çapraz çatışmada öldürüldüğünü savunuyor. Ancak çatışma iddiası, Filistinli sivil aileler ve gözlemciler tarafından “uydurma” olarak tanımlanıyor. Onlara göre, Zakarneh ve Khuzaimia’nin sivil kişi oldukları ve sokakta hiçbir silahlı tehdit oluşturmamalarına rağmen hedef alındıkları açıkça görülüyor.

Uluslararası hukuk ayaklar altında

Bu vahşi olay, bir kez daha İsrail ordusunun uluslararası insancıl hukuku hiçe sayarak “sorgusuz sualsiz infaz” yöntemine başvurduğunu ortaya koyuyor. Birleşmiş Milletler’in ve insan hakları örgütlerinin raporlarına göre, işgal altındaki topraklarda sivillere yönelik bu tür doğrudan saldırılar, savaş suçu kapsamına giriyor.

Cenin halkından öfke ve kınama

Qabatiya sokaklarında bekleyen yakınları, sağlık ekiplerinin olay yerine geç ulaşmasına tepki gösteriyor. “Oğlum masumdu, ne suçu vardı?” diyen bir baba, İsrail’in “güvenlik” bahanesiyle Filistinlileri hedef alıp hayatlarını hiçe saydığını vurguladı. Yerel sivil toplum kuruluşları, bu katliamın hesabının uluslararası mahkemelerde sorulması çağrısı yapıyor.

Sözde güvenlik, gerçekte zulüm

İsrail’in “terörle mücadele” maskesi ardına gizlediği bu eylemler, gerçekte pek çok ailenin evlat acısıyla köşeye sıkışmasına yol açıyor. Zakarneh ve Khuzaimia gibi gençler, sokakta yürürken bile can güvenliğinden mahrum bırakılıyor. Dünya kamuoyunun bu insanlık suçuna daha ne kadar sessiz kalacağı merak konusu.

Kaynak: Mira Haber