“İnsan safarileri”: Boşnakları öldürmek için para ödeyen zenginler!

Avrupa tarihinin en utanç verici iddialarından biri, Bosna soykırımının ortaya konan detaylarıyla birlikte gün yüzüne çıktı

İtalya’nın Milano savcılığı, Bosna Savaşı sırasında bazı zengin İtalyan vatandaşlarının “insan safarisi” adı altında Sırp birliklerine para ödeyerek Saraybosna’da Müslüman sivilleri vurdukları iddiasını resmen soruşturma altına aldı.

Zengin ve silah meraklısı turistler, İtalya-Trieste’den Sırbistan-Belgrad’a uçup, ardından Bosnalı Sırp askerler eşliğinde şehrin tepelerine ulaştı. Savcılık dosyasında yer alan bilgilere göre bu “turistler”, 1990’ların ortasında Bosna Sırp ordusuna 70 bin sterline kadar ödeme yaparak hafta sonları “keskin nişancı” olarak görev aldı. 

Ayrıca Müslüman Boşnak çocukları avlamak isteyen bu kişiler, 80 binden 100 binlere kadar varan ek ödemeler yapmak zorundaydı. Yani çocuk kanı daha pahalıydı.

“Eğitimli” turistleri alıyorlardı

İtalyan basınına yansıyan dosyada, savaş döneminde Saraybosna çevresinde konuşlanmış Sırp birliklerinin, parasıyla sivil öldürmek isteyen Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden aşırı sağ eğilimli “turistleri” kabul ettiği ileri sürüldü.

Buna göre bu kişiler, keskin nişancı tüfekleriyle şehri yukarıdan gören otellerin ve apartmanların çatılarından ateş açıyordu. 

Soruşturma, 17 sayfalık bir şikâyet dilekçesiyle Milano Başsavcılığı’na sunuldu. Dilekçeyi hazırlayanlar arasında eski hâkim Guido Salvini, gazeteci Ezio Gavazzeni ve Saraybosna’nın eski belediye başkanı Benjamina Karić bulunuyor. Belgede, söz konusu “ölüm turlarının” Bosna Sırp ordusunun bilgisi ve himayesi altında yürütüldüğü, bazı ödemelerin doğrudan ordu mensuplarına yapıldığı öne sürülüyor.

Bosna istihbaratından bazı kaynaklar, 1993’te İtalyan istihbaratının durumdan haberdar olduğunu, gizli dosyalar bulunduğunu ve en az beş İtalyan’ın Saraybosna çevresindeki tepelerde sivillere ateş açmak üzere gönderildiğini aktardı.

Saraybosna’nın sessiz tanıkları

1992-1996 yılları arasında süren kuşatma boyunca Saraybosna’da 11 binden fazla Müslüman sivil, bombardıman ve keskin nişancı ateşiyle hayatını kaybetti. Kentin sokakları, yıllarca çocukların bile hedef alındığı bir ölüm tarlasına dönüşmüştü. Şimdi ise o karanlık yılların perdesi bir kez daha aralanıyor.

Kuşatma sırasında şehir, özellikle Meša Selimović Bulvarı gibi ana yollar üzerinde “Keskin Nişancı Sokağı” olarak anıldı; bunun sebebi, havalimanı yolunun buradan geçmesi, fakat ölümcül derecede tehlikeli olmasıydı.

Ortaya çıkan dosyalarda henüz kimlikleri belirlenen bir şüpheli bulunmuyor; bu sebeple dosya “bilinmeyen failler” üzerinden ilerliyor.

Savcılık, savaş suçları kapsamında delil toplama sürecini başlatırken, Avrupa kamuoyunda öfke büyüyor. “Parası olanın Müslüman kanı akıttığı bir Avrupa mı bu?” sorusu sosyal medyada binlerce kez yeniden paylaşıldı.

Kaynak: Mira Haber