Gazzeli annenin feryadı, insanlığın utancı: “Çocuklarıma kaplumbağa pişirdim!”

Gazze’de açlık, artık sadece bir insani kriz değil; yaşamı ve onuru yerle bir eden bir trajediye dönüşmüş durumda. İsrail’in acımasız ablukası altında ezilen Gazze halkı, hayatta kalmak için son çare olarak deniz kaplumbağası yemeye başladı. Bu manzara, insanlığın utanç vesikası olarak tarihe geçiyor.

Bir annenin feryadı: “Çocuklarıma kaplumbağa pişirdim”

Gazze’nin Mevasi bölgesinde bir çadırda yaşam savaşı veren 61 yaşındaki Mecide Kanan, çaresizliğin en acı hâlini şöyle anlatıyor:

“Çocuklar önce kaplumbağa yemekten korktu. Biz de onlara bunun dana eti kadar güzel olduğunu söyledik. Bazıları yedi, bazıları ağlayarak reddetti.”

Bir annenin, evlatlarını hayatta tutmak için nesli tükenmekte olan hayvanları pişirmek zorunda kalması Gazze’nin değil, onları çaresizlikleriyle başbaşa bırakan dünyanın ayıbı olarak görülmesi gerekiyor. 

Pazar yerinde sadece sessizlik ve boşluk var

İsrail’in kapattığı geçişler ve hedef aldığı altyapı sebebiyle, Gazze’de pazarlarda hiçbir gıda maddesi bulunmıyor. Kanan, “22 dolara sadece iki küçük poşet sebze alabiliyorum” diyor. Gıda artık Gazze’de lüks bile değil, ulaşılamayan bir hayal.

Balıkçılar da isyan ediyor: “Kaplumbağa yemek bizim için utançtı, ama başka çaremiz yok”

Balıkçı Abdulhalim Kanan ise şunları söylüyor:

“Bir gün kaplumbağa yiyeceğimiz hiç aklımıza gelmezdi. Savaş başladığında marketlerde yiyecek kalmadı. Et, tavuk ya da sebze bulamıyoruz. Bu yüzden ağımıza takılan kaplumbağaları yemek zorunda kaldık.”

İsrail’e destek, açlık savaşına ortaklıktır!

İsrail’in uyguladığı abluka sadece bombalarla değil, açlıkla da öldürüyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarına göre bazı Gazzeliler artık hayvan yemi yiyor, otlarla besleniyor, hatta lağım suyu içmeye mahkûm bırakılıyor.

Bu yaşananlar sadece bir savaş değil; sistematik bir kıyım, insan onurunun çökertilmesi ve Filistin halkına yönelik planlı bir soykırımdır. 

Kaynak: Mira Haber