image 2025 06 01 14 13 36

Direniş bitti, cephe değişti: “İsrail ile düşmanlarımız ortak!”

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, İsrail ile Suriye’nin “ortak düşmanlara” sahip olduğunu öne sürerek, şartların uygun hale gelmesi durumunda Tel Aviv ile diyalog kurmaya açık olduğunu ifade etti

2 Mayıs’ta Amerikan iş adamı ve “ortadoğu dostu” Jonathan Bass’a röportaj veren yeni Suriye Cumhurbaşkanı Şara’nın sözleri, bir ay bekletildikten sonra doğrudan Siyonistlerin mikrofonu “The Jewish Journal” sitesinde yayımlandı.

Bass’ın kendi ağzından anlattığı röportajın başlarında geçmişin “karanlık yüzüne” değinen Şara, “sıfırdan değil, çöküşün en derininden başladıklarını” söyledi. Eski rejimin tamamen korku, baskı ve mutlak itaat üzerine kurulu olduğunu belirten Şara, yeni dönemde bu anlayışın tamamen terk edileceğini açıkladı.

“Temiz bir sayfa devraldık demek yalan olur. Geçmiş, her gözde, her sokakta ve her ailede yaşıyor. Ama bizim görevimiz, aynı hataları bir daha tekrarlamamak. Daha yumuşak bir versiyonunu bile değil.”

“Tüm sesler masaya davetli”

İlk icraatları arasında siyasi mahkumların serbest bırakılması, sürgündeki muhalif gruplarla diyalog başlatılması ve meşhur güvenlik aygıtının yeniden yapılandırılması olan Şara, Yahudiler, Dürziler, Hıristiyanlar ve eski rejim tarafından mal varlıklarına el konulan diğer kişiler olmak üzere tüm Suriyelilerin geri dönüş hakkını desteklediğini belirtti.

Bu sebeple ülkedeki tüm topluluklara tek bir çağrıda bulunuyor:

“Eğer sadece ben konuşuyorsam, Suriye hiçbir şey öğrenmemiş demektir. Laik, dini, aşiret, akademik, kırsal ve şehirsel tüm sesleri masaya davet ediyoruz. Devlet artık emrettiğinden daha çok dinlemeli.”

“Meselemiz ideoloji değil!”

Ülkenin yeniden ayağa kalkması için ideolojik tartışmalardan çok, geçim kaygısının çözülmesi gerektiğini savunan Şara, tarım, sanayi, inşaat ve kamu hizmetleri gibi alanlarda istihdam oluşturacak projeler hazırladıklarını duyurdu.

Yurt dışına göç etmiş Suriyeliler için küçük işletme hibeleri, gençler için meslek edindirme programları ve bölgesel yatırımcılara açık iş birliği çağrısında bulundu. Bu çağrısını yaparken de artık meselenin ideoloji olmadığını, Suriyelilerin din ve inanç fark etmeksizin topluma kazandırılacağını bildirdi.

“Artık mesele ideoloji değil. Mesele insanlara kalmak için bir neden, yaşamak için bir neden ve inanmak için bir neden vermek.

İş sahibi olan her genç, radikalleşme riski altında olmayan bir kişi demektir. Okuldaki her çocuk gelecek için bir oydur.”

Şara, ayrıca Suriye’de kayıpların ve ölümlerin akıbetini araştırmak için bir bakanlık kurulmasını önerdi. Toplu mezarların ardındaki gerçeği ortaya çıkarmak amacıyla, DNA veri tabanları oluşturulması ve geçmişteki zulümlerden sorumlu olanların işbirliğinin sağlanması için ABD ile adli teknoloji ve ekipman ortaklığına ihtiyaç duyulduğuna da değindi.

“İsrail ile ortak düşmanlarımız var!”

Şara’nın en dikkat çeken çıkışı ise, Siyonist İsrail’le diyalog için kapıyı aralaması oldu. 1974 Ayrılma Anlaşması’nı canlandırmaktan, “ortak düşmanlardan” söz etmeye kadar uzanan açıklamalarında, Dürzilerin güvenliği ise “öncelik” haline gelmiş.

Doğrudan bir normalleşme çağrısında bulunmasa da, “karşılıklı saygıya dayalı diyaloga açık olduklarını” ifade etti.

“Açık olmak istiyorum. Kısasa kısas döngüsünü sona erdirmeliyiz. Hiçbir ülke gökyüzünün sürekli bir tehdit altında olduğu bir ortamda ilerleyemez. Ortak düşmanlarımız var ve bölgesel güvenlikte önemli katkılar sağlayabiliriz.”

Şara ayrıca, Suriye’deki Dürzilerin birer piyon olmadığını, köklü, tarihsel olarak sadık ve yasalarla korunmayı hak eden vatandaşlar olduğunu ve güvenliklerinin pazarlık konusu yapılamayacağını ifade etti.

“Trump bizim kahramanımız!”

ABD Başkanı Donald Trump hakkında da övgü dolu ifadeler kullanan Şara, Trump’ı “barış adamı” olarak tanımladı ve şu ifadeleri kullandı:

“Medya onu nasıl lanse ederse etsin, ben onu bir barış adamı olarak değerlendiriyorum. İkimiz de aynı düşman tarafından hedef alındık. Trump, kartların nasıl dağıtıldığını, gücün kimde olduğunu ve sonuçların neye yol açacağını çok iyi biliyor. Suriye’nin müzakereleri yeniden başlatabilecek tarafsız bir arabulucuya ihtiyacı var.

Bölgeye istikrar ve ABD ile müttefiklerine de güvenlik sağlayacak bir uzlaşma ihtimali varsa, bu görüşmeyi yapmaya hazırım. O, bu bölgeyi düzeltebilecek ve bizi adım adım bir araya getirebilecek tek kişi.

Biz ne bir piyon, ne de bir kale olacağız. Sadece kontrol eden değil, meşruiyetle yöneten bir devlet olacağız. ABD’nin yönetimde, yolsuzlukla mücadelede, dürüstlük ve doğruluğa dayalı kurumlar inşa etmede bizimle ortaklık yapmasını istiyoruz.”

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın