İsrailli yerleşimci gruplar, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınırlarda “bayrak dikme” eylemi düzenleyerek açık açık Gazze’nin İsrail toprağı olması çağrısında bulundu. Çapulcu kılıklı faşist Yahudiler, Filistin topraklarından zorla çıkarma ve sınır değişikliğinin kaçınılmaz olduğu söylemiyle işgal hükümetine; “her sınır bir sonraki savaşa kadar sürer” diyerek seslendi.
Yahudiler, Gazze’deki Filistinlilerin “gönüllü göçünün” sadece bir “irade meselesi” olduğunu savundu.
“Bayrak Dikme” Etkinliği ve Siyasi Destek
İsrailli yerleşimci örgüt Nachala, “Gazze’de düzenlen “Bayrak Dikme” etkinliğinde, Gazze Şeridi’ne tepeden bakan Sderot’taki bir gözlem noktasına çıktı. Likud Partisi’nden bakanlar ve milletvekilleri de etkinliğe destek vererek, “İsrail bayrağını birlikte yükselteceğiz ve ilan edeceğiz – Gazze sonsuza kadar bizimdir!” mesajını verdi.
Ancak hükümet, yerleşimcilerin Gazze’ye fiziksel olarak girip bayrak dikme planına onay vermedi. Savunma Bakanı İsrail Katz’tan gerekli izin çıkmayınca, sembolik tören sınırın İsrail tarafında kaldı.
“Gazze Yahudi Olmalı”
Etkinliğe katılan işgalcilerden Nachala’nın başkanı Daniella Weiss, “Gazze Trump’ın Rivierası değil, Amerika’nın Rivierası değil, İsrail halkının Rivierasıdır” diyerek uluslararası müdahalelere tepki gösterdi. Weiss, “Endonezyalıların, Türklerin, Mısırlıların değil, sadece İsrail halkının Gazze’yi yöneteceği” yeni bir döneme girildiğini söyledi.
İşgal altındaki Doğu Kudüs’ten gelen yerleşimci Arnon Segal ise skandal ifadeler kullandı, “Gazze atalarımızdan kalan mirasımızın bir parçası ve oraya sonsuza kadar kalmak için döndük” dedi.
“Gönüllü Göç” ve Sınırlara Meydan Okuma
Tartışmalı “gönüllü göç” fikri de etkinlikte sıkça dile getirildi. İşgal altındaki Batı Şeria’dan gelen yerleşimci Yehoshua Sokol, “Gazze’den 1.5 milyon Arap’ın çıkarılmasının” bir irade meselesi olduğunu savundu. Sokol, “Uluslararası bir sınır kutsal değildir. Her uluslararası sınır, bir sonraki savaşa kadar sürer” dedi.
Otzma Yehudit Partisi milletvekili Limor Son Har-Melech de aynı ifadeyi kullanarak, “Gönüllü göç dediğimde, irade sadece bizim olmalı” açıklamasını yaptı.
Hükümet İçi Baskı ve Sınır İhlalleri
Haber, hükümet içinde bile bu fikirlere destek olduğunu gösteriyor. Likud’lu üst düzey bakanların Savunma Bakanı’na yazdığı mektupta, “Gazze, İsrail Toprakları’nın bir parçasıdır ve yalnızca İsrail halkına aittir” denildi.
Resmi izin çıkmamasına rağmen, Haaretz gazetesinin haberine göre onlarca yerleşimci iki ayrı noktadan sınırı geçerek Gazze’ye girdi ve İsrail bayrağı dikti. Ordunun bu kişileri gözaltına almadığı belirtildi. Bu görüntüler sosyal medyada da yayınlandı.
Kısacası, Sderot’taki bu toplantı, Gazze’nin geleceğine dair radikal bir vizyonu ve İsrail içinde bu skandalı destekleyen siyasi baskıyı gözler önüne serdi. Yerleşimci hareketi, hükümeti “bir sonraki savaşa kadar sürecek” yeni bir gerçekliği kabule zorluyor.
Bu alçak eylem, Gazze’de hâlâ süren kuşatma ve ağır bombardıman altında günlük yaşamı kabusa çeviren saldırıların ortasında gerçekleşti. Filistin sivil toplum örgütleri ve uluslararası gözlemciler, yerleşimci hareketlerin bu söylemini işgalin ve ilhak politikalarının normalleşmesi girişimi olarak nitelendiriyor.
Ortadoğu’da gerilim, İsrail’in Gazze’ye yönelik terör saldırılarını sürdürmesiyle derinleşirken sivil kayıplar artıyor ve Siyonistlerin soykırım politikalarının Filistinlilerin yerlerinden edilmesini, katledilmesini ve tüm temel haklarının göz ardı edilmesini pekiştirdiğini gösteriyor.
Kaynak: Mira Haber, Middle East Eye
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.