Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.
ABD yönetimi, Eylül ayında gerçekleşecek BM zirvesi için yola çıkmaya hazırlanan Filistinli yetkililerin vize başvurusunu reddetti
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, gelecek ay New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak isteyen Filistinli yetkililerin vizelerini reddetti. Kararın gerekçesi olarak, ABD yasalarının Filistin’i devlet olarak tanımayı yasaklaması ve Filistin Yönetimi’nin (PA) “teröristlere ödeme” olarak nitelendirilen uygulamalarının yaptırım kapsamına alınması gösterildi.
Fox News’in incelediği iç belgeler, Rubio’nun Filistin Yönetimi ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) üst düzey yetkililerinin, aralarında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın da bulunduğu isimlerin vizelerinin engellenmesi yönünde tavsiye onayı verdiğini ortaya koyuyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tommy Pigott, kararı “ABD yasaları ve ulusal güvenlik çıkarları doğrultusunda, BM Genel Kurulu öncesinde FKÖ ve PA üyelerinin vizeleri iptal edilmiştir. Filistin Yönetimi, BM Daimi Misyonu personeli için sınırlı istisnalar uygulanacaktır. ABD, PA ve FKÖ’nün barışa dönük somut adımlar atması durumunda yeniden diyaloğa açıktır” ifadeleriyle duyurdu.
Bu adım, Filistinli liderlerin yıllardır kullandığı BM Genel Kurulu platformunda devlet tanınması yönündeki tek taraflı girişimlerini engelliyor. İç belgelerde, bu kararın, Filistin Kurtuluş Örgütü Yükümlülüklerine Uyum Yasası (PLOCCA) ve Orta Doğu Barış Yükümlülükleri Yasası (MEPCA) kapsamındaki ihlaller temelinde alındığı belirtiliyor.
Aynı bahane: “Teröre destek”
Belgelerde, PA ve FKÖ’nün “tek taraflı devlet ilanı, şiddeti yüceltme, antisemitizmi teşvik etme ve teröre maddi destek sağlama” gibi faaliyetlerle ABD taahhütlerini ihlal ettiği iddia edildi. Bu yaptırımlar, vizelerin en az 180 gün boyunca reddedilmesini öngörüyor.
ABD, geçmişte İsrail ile aralarında gerilim oluşan İran heyeti üyeleri gibi bazı bireylerin vizelerini reddetmişti; ancak bu kez tüm Filistinli heyeti kapsayan bir engel uygulanması, diplomatik teamüllerde görülmemiş bir durum olarak değerlendiriliyor.
Belgelerde, bu önlemin “düşük maliyetli ama yüksek etkili bir adım” olduğu, PA’nın tek taraflı bağımsızlık ilanı çabalarını caydıracağı ifade ediliyor.
Vize yasağı kapsamına PA ve FKÖ yetkililerinin yanı sıra 31 Temmuz öncesinde verilmiş vizeler de dahil. Bununla birlikte, BM Daimi Filistin Misyonu’nda çalışan kalıcı personel ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler için istisna tanındı; bunun tek nedeni ise ABD’nin BM Genel Merkezi Anlaşması’ndan kaynaklanan yükümlülükleri.
ABD yetkilileri, muafiyet verilmesinin mevcut yaptırımların etkisini zayıflatacağını ve PA’yı tek taraflı tanınma girişimlerinde cesaretlendireceğini savundu. Kararın uygulanmasının ise ABD politikalarını güçlendirecek bir adım olarak değerlendirildiği belirtildi.
Tarihsel arka plan
Filistin temsilcileri 2012’den beri BM’de üye olmayan gözlemci statüsüne sahip. Bu statü, tartışmalara katılmalarına izin veriyor ancak oy hakkı tanımıyor. ABD belgelerinde, PA’nın Genel Kurul’u tek taraflı tanınma kampanyası için kullanmasının rutin misyon faaliyetlerinin ötesine geçtiği ve doğrudan ulusal çıkarları tehdit ettiği ifade ediliyor.
Rubio’nun kararı, ABD’nin BM’deki katılımı kolaylaştırma geleneğinden tarihi bir sapma anlamına geliyor ve uluslararası kurumlar ile ABD’nin Filistin temsilcilerini tanımaya devam eden müttefikleri arasında olası bir diplomatik çatışmaya yol açabileceği düşünülüyor.
Bu gelişme, Washington ile BM arasındaki uzun süren İsrail odaklı gerilimin devamı niteliğinde görülüyor. Özellikle 7 Ekim 2023’te Hamas’ın direnişinin ardından ABD, güvenlik konseyi vetosunu defalarca kullanarak işgalci İsrail karşıtı kararları engellemişti.
Kaynak: Mira Haber