Florida’da büyüyen sıradan bir Filistinli-Amerikalı genç olan Muhammed İbrahim, 16. yaş gününü ailesinin yanı yerine bir İsrail hapishanesinde geçirmek zorunda bırakıldı
İşgalci İsrail askerleri, bu yıl şubat ayında Batı Şeria’daki aile evine 30 asker ile baskın düzenleyerek tatil için bölgeye gelen ABD vatandaşı Muhammed’i gözaltına almıştı. Genç çocuk, askerler tarafından gözleri bağlanarak götürüldü ve ardından “taş atma” suçlamasıyla adil bir mahkeme yapılmaksızın tutuklandı. Ailesi ise, İsrail’in öne sürdüğü bu iddiaları reddediyor.
Altı aydır hapiste tutulan Muhammed, ailesinin aktardığına göre ciddi şekilde kilo kaybetti ve uyuz hastalığına yakalandı. İsrail makamları, genci dış dünyadan tamamen izole etmiş durumda. ABD’li yetkililer zaman zaman sağlık durumuna dair bilgi verse de, aileye hiçbir doğrudan görüşme hakkı tanınmadı.
“Bir telefonla çözülebilir”
Muhammed’in babası Zaher İbrahim, “ABD, İsrail’e her yıl milyarlarca dolar yardım yapıyor. Oğlumuzun özgürlüğü bir telefonla sağlanabilir. Ama biz onlar için hiçbir şeyiz” diyerek Washington’un sessizliğine tepki gösterdi.
Son haftalarda Muhammed’in dosyası ABD’de de gündeme gelmeye başladı. 100’den fazla sivil toplum örgütü, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya bir mektup göndererek, “Bir çocuk, hiçbir mahkeme kararı olmadan altı aydır hapiste tutuluyor. Ailesiyle görüştürülmüyor. ABD’nin kendi vatandaşını koruması gerekir” dedi.
Florida’dan Kongre üyesi Kathy Castor da Trump yönetimine çağrı yaparak, “Muhammed bir çocuk, bir Amerikan vatandaşı ve bir Floridalı. Onun güvenli şekilde serbest bırakılması için her şey yapılmalı” açıklamasında bulundu.
Çifte standart tepkileri
Aile, İsrail vatandaşı bir yetkilinin ABD’de çocuk istismarı suçlamasıyla yakalanıp serbest bırakıldığını, ardından ülkesine dönebildiğini hatırlatarak çifte standarda dikkat çekti:
“Bizim çocuğumuz taş attı diye zindanda çürüyor. Onların suçlusu ise elini kolunu sallayarak ülkesine dönebiliyor.”
Muhammed’in kuzeni 20 yaşındaki Sayfollah Musallet, Temmuz ayında Yahudi yerleşimciler tarafından dövülerek katledilmişti. Yine temmuzda başka bir Filistinli-Amerikalı olan Khamis Ayyad, yerleşimci saldırısında hayatını kaybetti. 2022’den bu yana İsrail askerleri ve yerleşimciler en az 10 ABD vatandaşını öldürdü; fakat hiçbirinde yargı yoluna gidilmedi.
“Amerika mı öncelik, İsrail mi?”
Aile fertleri, ABD yönetiminin İsrail’e koşulsuz desteğini sert sözlerle eleştiriyor. Muhammed’in kuzeni Leali Şalabi, Trump’ın “America First” (Önceliğimiz Amerika) sloganını hatırlatarak, “Bizim gibiler söz konusu olduğunda Amerika değil İsrail birinci sıraya konuyor. Bu, tüm Amerikalılar için bir uyarı olmalı” dedi.
Şalabi, “Biz bu pasaportu taşıyoruz, vergimizi ödüyoruz. Ama bizim korumamız nerede?” sözleriyle öfkesini dile getirdi.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.