Azerbaycan’da ihanet masası: Şam’la Siyonizm baş başa!

Ortadoğu’da taşlar yeniden yerinden oynuyor. Bir dönem İsrail’e karşı direnişin simgesi olarak lanse edilen Şam yönetimi, bugün Tel Aviv ile doğrudan ya da dolaylı temaslara girdiği iddialarıyla gündemde. Üstelik bu temasların, Azerbaycan’da ve Türk yetkililerin huzurunda gerçekleştiği öne sürülüyor.

Yeni Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara’nın, “kontrol kaybını engellemek” bahanesiyle İsrail ile görüşmeler yürüttüğünü açıklaması, sadece Suriye halkı için değil, tüm bölge halkları için ciddi bir kırılma anlamına geliyor. Çünkü bu durum, yıllardır süren zulme ve işgale karşı verilen mücadelenin, diplomatik masalarda hızlıca harcanabileceğini gösteriyor.

Esas soru şu: Gerçekçi bir diplomatik manevra mı izliyoruz, yoksa ilkesiz bir teslimiyet mi sahneleniyor?

İsrail, yıllardır süregelen işgal politikalarını bu süreçte daha da derinleştiriyor. Golan Tepeleri hâlen işgal altında. Suriye’nin güneyinde sözde “koruma” adı altında yeni tampon bölgeler kuruluyor. Ve tüm bunlar olurken Şam yönetiminin İsrail’le masaya oturması, en hafif tabirle çelişki değil midir?

Ayrıca ABD’nin, Ahmed eş-Şara ile masaya oturması ve “yatırım, istikrar, barış” söylemleriyle yeni bir düzen inşa etme arayışı, bölge halklarının iradesini hiçe sayan bir yeniden paylaşım sürecini çağrıştırıyor. Hazine Bakanlığı’nın açıklamaları, Suriye’nin ekonomik olarak Batı’ya entegre edilme planlarını işaret ediyor. Bu da yeni bir “ekonomik vesayet” döneminin sinyalleri olabilir.

Elbette barış kıymetlidir. Ancak onur ve bağımsızlık pahasına kurulan bir barış, gerçek bir çözüm değil, zaman kazanmak isteyen güçlerin kurguladığı bir oyalamadan ibarettir.

Suriye halkı on yıldan fazladır acı çekiyor. Ama bu acının karşılığı, Tel Aviv’le tokalaşmak olmamalı. Ne Golan unutuldu, ne Şam semalarını delen füzeler. Ne de yetim kalan çocukların çığlıkları.

Diplomasi yapılmalı, evet. Ama önce halkın onuru, toprağın bağımsızlığı ve geçmişte ödenen bedeller hatırlanmalı.

Kaynak: Mira Haber/ CNN World