ABD: “Müslümanlara şehitliğin kötü olduğunu öğretmeliyiz”

ABD’li Yetkiliden Skandal Sözler: “Müslümanların Ders Kitaplarını Değiştirmeliyiz”

ABD Başkanı Donald Trump tarafından atanan ABD Antisemitizmle Mücadele Birimi Başkanı Yehuda Kaploun’un, Müslümanlara yönelik açıklamaları büyük tepki topladı. Kaploun’un Aralık 2025’te yaptığı açıklamalar, yalnızca bir “eğitim politikası” tartışması değil, inançlara doğrudan müdahale çağrısı olarak değerlendirildi.

Kaploun, Müslüman toplumlara hitaben yaptığı açıklamada,
“Müslümanların ders kitaplarını değiştirmeli ve onlara şehit olmanın kötü bir şey olduğunu dikte etmeliyiz” ifadelerini kullandı. Yetkili, meselenin “nasıl eğitecekleri” olduğunu vurgulayarak, Müslüman ailelerin çocuk yetiştirme anlayışının hedef alınması gerektiğini savundu.

Bu sözler, özellikle İslâm dünyasında “kültürel ve akîdevî mühendislik” tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Zira Kaploun’un açıklamaları, yalnızca şiddet karşıtlığı söylemiyle sınırlı kalmayıp, İslâm’ın temel kavramlarından biri olan şehâdet anlayışını doğrudan hedef alıyor.

İslâmî çevreler, bu yaklaşımın inanç özgürlüğüyle bağdaşmadığını ve Batı’nın yıllardır sürdürdüğü “ılımlı İslâm” projelerinin açık bir devamı olduğunu belirtiyor.

Eleştirilerde, Müslümanların çocuklarına Allah ve Rasûl sevgisini öğretmesinin doğal bir hak olduğu, bu sevginin fedakârlık ve sorumluluk bilinciyle tamamlanmasının ise bir inanç meselesi olduğu vurgulanıyor.

Tepkilerin merkezinde şu soru yer alıyor:
Hangi yetkiyle ve hangi ahlaki üstünlük iddiasıyla bir inanç topluluğuna, neyi sevip neyi kötü görmesi gerektiği dayatılabilir?

Uzmanlara göre Kaploun’un sözleri, Batı’nın “terörle mücadele” söylemi altında İslâm’ın direniş, fedakârlık ve ahiret bilincini törpüleme çabasını açıkça ortaya koyuyor. Bu yaklaşımın nihai hedefinin ise Müslüman toplumları yalnızca dünyevî kaygılara hapseden, itiraz etmeyen, dirençsiz bireyler hâline getirmek olduğu ifade ediliyor.

Tartışmalar sürerken, Kaploun’un açıklamaları bir kez daha şunu gösterdi:
Mesele güvenlik değil; mesele, hangi neslin, hangi değerlerle yetişeceğidir.

Kaynak: Mira Haber