Lübnan hükümeti, ülkedeki 12 Filistin mülteci kampında bulunan silahlı grupların etkisiz hale getirilmesi sürecini resmen başlattı
Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamaya göre, ilk adım Beyrut’taki Burc el-Baracne Mülteci Kampında atıldı. Bu karar, 21 Mayıs’ta Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun ile Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas arasında yapılan görüşmede karara bağlanmıştı.
Görüşmede, “silahın yalnızca Lübnan devletinin elinde bulunması gerektiği” konusunda mutabık kalınmıştı.
Ancak uzmanlara göre bu adım sadece iç dinamiklerden değil, ABD’nin yoğun baskısından da kaynaklanıyor. Washington, Lübnan’daki tüm silahlı gücün Lübnan Silahlı Kuvvetleri (LAF) kontrolüne geçmesini istiyor. Bunun gerekçesi ise, özellikle İsrail’i doğrudan tehdit eden Hizbullah’ın silahsızlandırılması.
Ayrıca Lübnan’ın geçen yıl Kasım ayında İsrail ile imzaladığı ateşkes anlaşmasının da bu şartı içerdiği belirtiliyor. İşgalci İsrail’in güney Lübnan’a yönelik devam eden hava saldırılarının ise bu ateşkesi açıkça ihlal ettiği biliniyor.
“Teslim edilen silahlar bize ait değil”
Burc el-Baracne kampındaki üst düzey Fetih komutanlarından Sobhi Ebu Arab, Lübnan televizyonu el-Cedid’e yaptığı açıklamada, teslim edilen silahların “kamp içinde toplanmış yasa dışı silahlar” olduğunu, kendi örgütlerine ait olmadığını söyledi.
Silahların nereden geldiği sorulduğunda ise, “Her yerden… ama bu bilgiyi ne yapacaksınız?” yanıtını verdi.
1948’de İsrail’in kuruluşu sırasında evlerinden sürülen Filistinlilerin yerleştiği bu kamplar, uzun yıllardır Lübnan devletinin tam kontrolü dışında kalıyor. Ebu Arab, “Lübnanlılarla Filistinliler birdir” diyerek sürecin Lübnan güvenlik kurumlarıyla koordineli yürütüldüğünü savundu.
Paris baskısı
Başbakan Nevaf Selam’ın geçtiğimiz ay Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı görüşme de süreci hızlandıran faktörlerden biri oldu. Fransa, Lübnan’ın ekonomik ve siyasi krizi aşması için Hizbullah’ın silahsızlandırılması ve devlet dışı silahlı güçlerin tasfiye edilmesi gerektiğini açıkça dile getirdi.
Fransa, ABD’nin desteği olmadan BM Barış Gücü (UNIFIL) misyonunun devam edemeyeceğini, uluslararası bağış ve yeniden inşa konferanslarının da Suudi Arabistan’ın katılımı olmadan mümkün olmayacağını belirtti.
Bunun üzerine Başbakan Selam, ABD’nin sunduğu Hizbullah’ı silahsızlandırma planını, bir takvim eşliğinde kabul etmeye hazır olduğunu Cumhurbaşkanı Avn ve Meclis Başkanı Nebih Berri’ye iletti.
Hizbullah ise hükümetin attığı bu adımı “büyük bir günah” olarak nitelendirdi. Hareket, Başbakan Selam’ın ABD’nin yol haritasını benimseyerek kendi hükümet programını ve Cumhurbaşkanı’nın açılış konuşmasında dile getirdiği taahhütleri çiğnediğini söyledi.
Hizbullah, Lübnan hükümetinin aldığı bu kararın ülkeyi İsrail karşısında “direniş silahından mahrum bırakacağını” savunarak, süreci tanımayacağını açıkladı.
Kaynak: Mira Haber, MEE
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.