Siyonist zindanlarında bir Filistinli genç daha öldü!

İsrail Hapishanelerinde Bir Can Daha Söndü: 26 Yaşındaki Filistinli Genç Sistematik İmhanın Kurbanı Oldu

İsrail’in işkence merkezine dönmüş hapishanelerinde bir Filistinli daha hayatını kaybetti. Beytüllahim’in Hüseyin kasabasından 26 yaşındaki Sakher Ahmed Halil Zaoul, Pazar günü Ofer hapishanesinde şehit düştü. 1967’den bu yana İsrail zindanlarında katledilen Filistinlilerin sayısı böylece 323’e yükseldi.

Henüz hayatının baharında olan Zaoul, hiçbir suçlama, hiçbir yargılama, hiçbir savunma hakkı tanınmadan 11 Haziran 2025’ten bu yana idari gözaltında tutuluyordu. Genç Filistinli, İsrail’in keyfi tutuklama uygulamalarının ve hapishanelerdeki sistematik işkencenin son kurbanı oldu.

Ölüm Makinesi Haline Gelen Hapishaneler

Filistinli esir destek örgütleri, yaşananları açık sözlülükle tanımlıyor: “İşgal hapishanelerinde yapılanlar sürekli bir katliam ve sistematik bir imha politikasıdır.” Örgütler, dünyanın vicdanlı insanlarına acil çağrıda bulunarak, İsrail zindanlarında devam eden bu insanlık suçunun durdurulması için derhal müdahale edilmesini talep etti.

Ancak rakamlar çok daha dehşet verici bir tablo ortaya koyuyor: 323 şehit, sadece kimlikleri tespit edilebilenler. Gerçek sayının ne olduğunu ise kimse bilmiyor.

Uluslararası Hukukun Çiğnendiği Karanlık Zindanlar

İsrail hapishanelerindeki mevcut durum, insan hakları ihlallerinin en çıplak haliyle sergilendiği bir sahnedir. Şu anda binlerce Filistinli, hiçbir yasal dayanağı olmayan keyfi uygulamalarla özgürlüklerinden mahrum edilmiş durumda:

– 3.368 kişi “idari gözaltı” adı altında, hiçbir suçlama olmadan, savunma hakkı tanınmadan tutuluyor

– 1.205 kişi İsrail tarafından “yasa dışı savaşçı” damgası vurularak yargısız hapsediliyor

– Bu rakamlar gerçeğin sadece görünen kısmı; kayıtlara geçmeyen, ailelerine haber verilmeyen nice tutuklu var

Gözler Önünde İşlenen İnsanlık Suçu

26 yaşındaki Sakher’in hikayesi, İsrail’in Filistin halkına karşı uyguladığı sistematik zulmün sadece bir örneği. Keyfi tutuklamalar, işkence, tıbbi ihmal, izolasyon ve ölümle sonuçlanan insanlık dışı muamele, işgal rejiminin günlük uygulamaları arasında.

Dünya sessizce izlerken, İsrail hapishaneleri bir nesli yok etmeye devam ediyor. Her geçen gün bir can daha sönerken, uluslararası toplumun kayıtsızlığı, bu suça ortak olmaktan başka bir anlama gelmiyor.