Şeybani’nin tarihi Washington ziyareti: Tavizlerin gölgesinde!

ABD’nin başkenti Washington, 25 yıl aradan sonra ilk kez bir Suriyeli dışişleri bakanını ağırladı. Esed el-Şeybani’nin “tarihi ziyaret” olarak duyurulan temasları, aslında Suriye’nin geleceğini belirleyecek ağır pazarlıkların işareti oldu.

Masada, Suriye halkının yıllardır belini büken Amerikan yaptırımlarının kaldırılması bulunuyor. Ancak Washington bu adımı, İsrail’le güvenlik anlaşması ve “kapsayıcı hükümet” şartlarına bağlamış durumda. Bu, yaptırımların insani yıkımını sona erdirmek isteyen Şam’ı, siyasi ve stratejik tavizlere zorlayan bir tablo ortaya çıkarıyor.

Resmi açıklamalarda “yeni bir sayfa” ve “karşılıklı çıkarlar” vurgulansa da, Amerikalı senatörlerin talepleri dikkat çekici. İsrail yanlısı Lindsey Graham, doğrudan Şam-Tel Aviv güvenlik anlaşmasını ön koşul haline getirdi. Kongre’deki bazı isimler ise yaptırımların kaldırılmasını, Suriye’nin iç yönetim yapısına müdahale anlamına gelen şartlara bağladı.

Şeybani’nin temasları sırasında ABD Hazine Bakanlığı, “terörizmin finansmanı ve yolsuzlukla mücadele” şartıyla ekonomik destek vaadinde bulundu. Ancak bu destek, Suriye’nin bağımsız karar alma mekanizmalarını sınırlandırma ve Batı’ya daha fazla bağımlı hale getiriyor.

İsrail’in uzun vadeli planları

Eski Suriyeli diplomat Bassam Barabandi’nin uyardığı gibi, İsrail “Davut Koridoru” gibi genişleme projelerini gündeminde tutuyor. Böyle bir ortamda Şam’ın, güvenlik anlaşması adı altında İsrail’in bölgesel çıkarlarını meşrulaştırma tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.

Washington ziyareti, bazı çevrelerce tarihi bir dönüm noktası olarak sunulsa da, asıl soru şu: Bu görüşmeler Suriye halkının yaralarını gerçekten saracak mı, yoksa ülkeyi yeni bağımlılıklara mahkûm eden, faiz düzeninin başlangıcı mı olacak?

Kaynak: Mira Haber