Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.
Suriye’deki yeni Ahmed Şara liderliğindeki hükümet, eskiden Esed’e muhaliflerin saflarında savaşan bir savaşçı hakkında aldığı yargı kararlarıyla sert tepkilerin hedefi oldu
Yıllarca muhalif saflarda savaşmış, Esed rejimine karşı mücadele etmiş Abdulrezzak el-Mısri’ye 10 yıl hapis cezası verilmesi, kamuoyunda “adalet kime işliyor?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı.
“Hizb-ut Tahrir” üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan el-Mısri hakkında verilen ağır ceza, aynı günlerde onlarca eski Esed subayı ve rejim unsurunun “ellerinin kana bulaşmadığı” bahanesiyle serbest bırakılmasıyla daha da tartışmalı hâle geldi. Sosyal medyada ve yerel çevrelerde yükselen tepkiler, yargı süreçlerindeki çifte standarda işaret etti.
Abdulrezzak el-Mısri’nin eşi Fatıma Cemal el-Abud, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda karara sert sözlerle tepki gösterdi. Eşinin 10 yıl hapse mahkûm edildiğini sabah saatlerinde öğrendiğini belirten el-Abud, bu karara şaşırmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu sabah, eşim hakkında verilen hükmün çıktığı haberiyle uyandım. 10 yıl hapis cezası. Ama buna şaşırmadım.
Çünkü biz, zulmü alışkanlık hâline getirmiş kimselerden hiçbir zaman adalet beklemedik. Hakkı talep etmeyi suç sayan bir makamdan merhamet de ummadık
Daha birkaç dakika geçmeden karşıma başka bir paylaşım çıktı; Esed kalıntılarından onlarca subay ve unsurun serbest bırakıldığına dair bir haber. Buna da şaşırmadım.
Zira biz, suçlunun ödüllendirildiği; hakkı haykıran, sözünün bedelini ödeyen kimselerin cezalandırıldığı bir zamanda yaşıyoruz. Bize zulmedenlerden bekleyeceğimiz bir adalet yok, onlardan umacağımız bir insaf da yok.
Ancak biz Allah’ın adaletinin mutlaka geleceğine inanıyoruz.
Ve her zalimin bir sonu vardır… Ne kadar uzun sürerse sürsün.”
Arapça kaynaklara yansıyan bilgilere göre, İdlib’de Ahmed Şara yönetimine bağlı yargı mekanizmaları son dönemde kapalı kapılar ardında yürütülen davalarla eleştiriliyor. Sanıklara etkin savunma hakkı tanınmadığı, duruşmaların şeffaf olmadığı ve verilen cezaların siyasi saiklerle belirlendiği bilinen bir gerçek.
Yerel kaynaklar, el-Mısri dâhil birçok kişinin “yönetime muhalefet” veya “farklı İslami yapılarla ilişki” gerekçesiyle uzun hapis cezalarına çarptırıldığını belirtiyor.
Kaynak: Mira Haber