Sosyal medyada paylaşılan ve liseli öğrencilerin namazla alay ettiği görüntüler, kısa sürede yayılarak tepki topladı. Benzer içeriklerin art arda paylaşılması, okulların ve eğitim seviyesinin acınası halini gözler önüne serdi.
Okulda öğrenciler tarafından kaydedilen ve kısa sürede akıma dönüşen namazla alay görüntüleri sosyal medyayi ayağa kaldırdı.
Sosyal medyada dolaşıma sokulan videolarda, İslam’ın temel direklerinden olan namazın açıkça aşağılandığı, dini sembollerin alay konusu yapıldığı görülüyor. Görüntülerin okul ortamında çekilmiş olması ise tepkileri daha da artırdı ve çocukların emanet edildiği eğitim kurumlarının ne hale geldiği sorusunu gündeme taşıdı.
Namazla alayla başlayan görüntüler kısa sürede akıma dönüştü. Okul ortamında Kur’an’a yönelik açık saldırılar cezasız kalıyor. Bu sessizlik, saygısızlığı besliyor. pic.twitter.com/a6gXbeFxcm
— Mira Haber (@Mira_Haber) December 24, 2025
Skandal görüntülerde Kur’an’ın yere atılıp tekmelenmesi ise “saygısızlık” sınırını fazlasıyla aşan, doğrudan İslam’a alçakça bir saldırı olarak dolaşıma sokuldu. Bu eylemlerin okullarda meydana gelmesi, yaşananların basit bir cehaletten öte bilinçli ve yönlendirilmiş provakatif eylem olduğunu düşündürüyor.
Kur’an’a yönelik fiziki saldırıların cezasız kalması, benzer eylemlerin yayılmasına ve faillerin cesaret kazanmasına sebep oluyor. Bu kayıtsızlık yalnızca inanç sahiplerini hedef almıyor; toplumun ahlaki ve hukuki sınırlarını da aşındırıyor. Eğitim kurumlarında Kur’an’a tekme atılabildiği bir zeminin oluşması, otoritenin, değer aktarımının ve denetimin ne ölçüde çözüldüğünü de açıkça ortaya koyuyor.
Gazeteci Özlem Doğan da yaşananlara sert tepki gösteren isimler arasında yer aldı. Doğan, toplumun inanç değerleriyle alay edilmesinin temel nedeninin yaptırımsızlık olduğunu vurgulayarak, Kur’an’a ve namaza yönelik açık saygısızlıkların cezasız kalmasını eleştirdi. Bu eylemlerin “özgürlük” söylemiyle savunulmasının kabul edilemez olduğunu belirten Doğan, suskunluğun saldırıları olağanlaştırdığına dikkat çekti.
Uzmanlara göre mesele yalnızca hukuki yaptırım eksikliğiyle sınırlı değil. Okullarda yaşanan bu tablo, eğitim ve ahlak seviyesindeki derin aşınmayı da gözler önüne seriyor. Ailede yeterli değer eğitimi alamayan, okulda ise sağlam bir ahlaki ve kültürel çerçeveyle karşılaşmayan öğrencilerin, sosyal medyanın yönlendirdiği yoz akımlara kolayca teslim olduğu belirtiliyor. Namazla alay edilmesinin kısa sürede bir “trend”e dönüşmesi, bu zehirli dijital iklimin gençler üzerindeki etkisini açık biçimde ortaya koyuyor.
İslam’a yönelik saldırıların “şaka” veya “özgürlük” adı altında meşrulaştırılmasına göz yumulması, hem toplumsal ahlaka hem de eğitim kurumlarının ciddiyetine ağır zarar veriyor. Ortaya çıkan tablo, cezasızlığın ve denetimsizliğin sorunu çözmediğini; aksine bu çirkin eylemleri besleyerek yaygınlaştırdığını net biçimde gösteriyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.