Suriye Dışişleri Bakanlığı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik bir tebrik mesajı yayımladı. Bakanlığın yazılı açıklamasında, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıl dönümü vesilesiyle kardeş Türk halkına refah ve istikrar temennilerimizi iletiyoruz.” ifadelerine yer verildi.

Suriye Arap Cumhuriyeti Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı’nın Açıklaması
Suriye Arap Cumhuriyeti Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile kardeş Türk halkına, 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyet’in 102. kuruluş yıldönümü münasebetiyle içten tebriklerini sunmaktadır.
Bakanlık, bu vesileyle Türk halkına, ülkesinin refahı ve ilerlemesi için samimi temennilerini iletmekte; iki halk arasındaki köklü tarihî, kültürel ve insani bağları vurgulamaktadır. Açıklamada, savaş yılları boyunca Suriyelilerin Türk halkına yönelik dayanışma duygularını korudukları ve bu duyguların güvenin yeniden tesis edilmesi için bir temel teşkil ettiği ifade edilmiştir.
Bakanlık ayrıca, Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin karşılıklı saygı, iyi komşuluk, bölgesel istikrar ve halkların ortak çıkarları temelinde yeniden canlandırılması gerektiğini vurgulamıştır. Açıklamada, Suriye’nin bölgedeki diplomatik ve güvenlik istikrarının sağlanması yönünde her türlü yapıcı iş birliğine açık olduğu belirtilmiştir.
Suriye Dışişleri Bakanlığı, iki ülke arasındaki ilişkilerin ilerleyen dönemde karşılıklı anlayış, diyalog ve iş birliğiyle daha sağlam temellere oturacağına dair umudunu dile getirmiştir.
Bu açıklama, iki ülke arasındaki diplomatik temasların yeniden canlandığı bir dönemde gelmesi bakımından dikkat çekti. Son aylarda Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme süreci çeşitli diplomatik temaslarla gündeme gelirken, bu tebrik mesajı bazı çevrelerce “siyasi bir jest” olarak değerlendirildi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. Yılı Şam’da kutlandı
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 102. yılı, Suriye’nin başkenti Şam’da düzenlenen bir resepsiyonla kutlandı. Etkinliğe, Türkiye’nin Şam Geçici Maslahatgüzarı Büyükelçi Burhan Köroğlu ev sahipliği yaptı.

Resepsiyona; üst düzey Suriyeli yetkililer, araştırma merkezi yöneticileri, yabancı misyon temsilcileri, iktisatçılar, şirket temsilcileri, siyasetçiler ve askeri yetkililer katıldı. Program, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Büyükelçi Köroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajını katılımcılara ileterek, uzun bir aradan sonra Şam’da yeniden Cumhuriyet Bayramı’nın kutlandığını vurguladı. Köroğlu, “Bu kutlama, Şam’ın kurtarılmasından ve diktatörlük rejimlerinin sona ermesinin ardından gerçekleşmiştir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Suriye halkına yıllardır verdiği desteği hatırlatan Köroğlu, “Tarihten gelen bağlarımıza ilaveten, Suriye’de yaşanan insani krize büyük bir destek sunduk. Kardeşlerimizi koruduk.” dedi. Ayrıca, Türkiye’nin yeniden imar sürecine katkı sağlamaya hazır olduğunu vurguladı.
Etkinlikte söz alan Suriye Arap Haber Ajansı (SANA) Müdürü Ziyad el-Mehamid, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 102’nci yıl dönümünde burada bulunmaktan onur duyuyoruz.” dedi. Dürzi toplumunun önde gelen isimlerinden Leys el-Balus, Türk halkının Suriye’nin toprak bütünlüğünü gözeten tutumuna teşekkür etti.
Süryani Ortodoks Kilisesi Türkiye Vekili Yardımcısı Mar Yusuf Bali, “Bugünün ülke için hayır, ilerleme ve refaha vesile olmasını diliyorum.” dedi. Halepli Türkmen milletvekili Tarık Silo Cevizci ise Türkiye ile Suriye arasındaki dostluk bağlarının 1200 yıla dayandığını belirtti.
Yoğun katılımla gerçekleşen etkinlik, katılımcıların hatıra fotoğrafları çektirmesiyle sona erdi.
Cumhuriyet Bayramı’nı hilafetin kaldırılması ve laik sistemin kabulüyle ilişkilendiren Müslüman halk, bu kutlamayı ve tebrik mesajlarını “akidevi bir zafiyet” olarak değerlendirdi. Hilafetin yıkılışını bir dönüm noktası değil, ümmetin parçalanmasının başlangıcı olarak gören bu kesimler, “Suriye gibi Müslüman bir ülkenin böyle bir günde kutlama yapmasının İslam kardeşliğiyle bağdaşmadığını” ifade ettiler.
Buna karşılık bazı diplomatik çevreler ise, bu mesaj ve resepsiyonu “iki ülke arasındaki yumuşamanın işareti” olarak yorumladı. Onlara göre bu etkinlik, diplomatik izolasyonun sona ermesi ve bölgesel normalleşme sürecinin bir göstergesiydi.
Bölgedeki diplomatik hareketlilikler, sadece siyasi denge açısından değil, ümmet bilinci ve İslamî ilkeler açısından da dikkatle değerlendirilmelidir. Türkiye ile Suriye arasındaki temasların yeniden gündeme gelmesi, zahirde “normalleşme” olarak sunulsa da, bu tür adımların çoğu zaman akidevî hassasiyetleri gölgede bırakma riski taşımaktadır.
Diplomasi, imanî ölçülere değil ulus-devlet çıkarlarına dayanırsa, hak ile batılın aynı zeminde buluşma tehlikesini doğurur. Bu açıdan bakıldığında, Suriye’nin “Cumhuriyet Bayramı tebriki” salt bir diplomatik nezaket değil, hilafetin yıkılışını meşrulaştıran bir rejime sembolik onay anlamına da gelebilir.
Cumhuriyet Bayramı, Türkiye’de laik düzenin ve hilafetin ilgasının sembolü olarak kabul edilirken; bu günün kutlanması, bir Müslüman için sevinç değil, İslam birliğinin dağılışını hatırlatan bir hüzün olmalıdır. Dolayısıyla Suriye Dışişleri’nin mesajı, sadece diplomatik değil, dini ve kimliksel bir imtihan niteliği taşımaktadır. Müslümanlar açısından asıl mesele, Allah’ın hükmünü esas almayan sistemlerin kutlanması değil, reddedilmesi gerektiği gerçeğidir. Bu nedenle söz konusu mesaj, bölgede siyasi yakınlaşmadan çok, inanç çizgilerinin bulanıklaştırılması tehlikesini gündeme getirmektedir.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.