Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı 
Cambridge Üniversitesi’nin en zengin kolejinin, İsrail’in Gazze’deki savaşını silahlandıran, destekleyen ve bundan kâr elde eden şirketlere milyonlarca dolar yatırım yaptığı ortaya çıktı.
Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası uyarınca elde edilen bilgiler, Cambridge Üniversitesi’nin kurucu koleji olan Trinity College’ın, İsrail’in Gazze’deki mevcut askeri saldırısına doğrudan dahil olan Amerikan, İngiliz ve Japon şirketlerine milyonlarca dolar değerinde yatırımı olduğunu gösteriyor.
2023 sonuna kadar yapılan yatırımların listelendiği rakamlara göre Trinity’nin, İsrail ordusunun kullandığı insansız hava araçlarının ve kara konuşlu ekipmanların yüzde 85’ini üreten İsrail’in en büyük silah şirketi Elbit Systems’e 61.735 £ (78.089,84 $) yatırımı bulunuyor.
Hem İsrail borsasında hem de ABD Nasdaq’ta işlem gören Elbit, kuşatma altındaki bölgede askeri operasyonlarda kullanılan insansız hava araçları nedeniyle yenilenen eleştirilerle karşı karşıya kaldı.
Japon ticaret devi Itochu, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) İsrail’in Gazze’de soykırım yapıyor olabileceği yönündeki kararına yanıt olarak bu ayın başlarında Elbit ile ilişkilerini kesti.
Trinity’nin ayrıca, İsrail ordusuna buldozer satışı nedeniyle uzun süredir boykot kampanyalarının hedefi olan ABD merkezli ağır ekipman şirketi Caterpillar’da da yaklaşık 2,5 milyon £ (yaklaşık 3,2 milyon dolar) değerinde yatırımı var.
‘Akılalmaz’
Caterpillar, 2003 yılında Gazze’de bir evin yıkılmasını protesto eden İsrailli bir askerin D9R zırhlı buldozeriyle ABD vatandaşı ve Filistin yanlısı aktivist Rachel Corrie’nin üzerinden geçmesiyle öfkeyi tetikledi.
İsrail ordusu, Corrie ailesi tarafından bu dozerlerin kullanılmasına karşı devam eden kampanyalara ve firmanın “sosyal açıdan sorumlu” şirketler endeksinden çıkarılmasına rağmen şirketin buldozerlerini konuşlandırmaya devam ediyor.
Caterpillar ayrıca işgal altındaki Batı Şeria’daki yasa dışı ayırma duvarı için de parçalar üretiyor.
Trinity’nin, İsrail ordusuna ve İsrail Savunma Bakanlığı’na araç satan Japonya’nın Toyota Corp’una 3,6 milyon £’dan (yaklaşık 4,5 milyon $) fazla yatırımı var .
ABD, ülkeye verdiği askeri desteğin bir parçası olarak Ekim ayında İsrail’e çok sayıda Toyota “David” zırhlı aracı teslim etti.
Trinity ayrıca İsrail ordusunun Gazze’de düzenli olarak kullandığı motorları, mekanik sistemleri ve bileşenleri üreten General Electric’e yaklaşık 3 milyon £ (yaklaşık 3,8 milyon $) yatırım yaptı.
Kolejin, şu anda Gazze’de kullanılan F-35 gizli savaş uçağının üretiminde yer alan Rolls-Royce’da yaklaşık 458.000 £ (579.000 $) değerinde yatırımı var.
İsrail ordusunu silahlandıran şirketlerin hisselerinde 1 milyar sterlinin (1,2 milyar dolar) üzerinde hisseye sahip olan Barclays Bank’ta 500.000 sterlinin (yaklaşık 650.000 dolar) üzerinde.
İsrail tarafından kullanılan silah sistemlerine entegre bileşenlerden sorumlu olan L3Harris Technologies’e ise 650.000 £’u (800.000 $’ın üzerinde) aşan yatırımlar mevcut.
Filistinliler için Uluslararası Adalet Merkezi’nin (ICJP) üst düzey halkla ilişkiler ve iletişim yetkilisi Jonathan Purcell, Trinity College’ın “İsrail’in Gazze’ye yönelik son saldırısında suç ortağı olan” şirketlere yatırım yapmasının “akılalmaz” olduğunu söyledi.
2018’de, “Cambridge’i Askerden Arındırın” öğrenci kampanyası, Cambridge’in kurucu kolejlerinin kolektif olarak 6,5 milyon £ (yaklaşık 8,2 milyon $) üzerinde silah şirketlerine sahip olduğunu ortaya çıkardı.
Yatırımlar ‘Trinity’nin idealleriyle bağdaşmıyor’
Bu duygu, üniversitenin doğrudan İsrail’in askeri endüstrisine, yasa dışı yerleşim endüstrisine ve Filistinlilere karşı kullanılan teknolojilerin üretimine karıştığına dair ciddi endişeleri olduğunu söyleyen mevcut ve eski birkaç öğrenci tarafından da paylaşıldı.
Öğrenci Angelica Akrami, yaklaşık 1,5 milyar £ varlığıyla övünen Trinity’ye Elbit Systems gibi firmalardan ayrılması konusunda baskı yaptı ve “Gazze’deki anlatılamaz can kaybı” konusunda suç ortağı hissetti.
“Bu artık bir siyaset meselesi değil, daha ziyade bir insanlık meselesidir. Eminim ki ben ve pek çok kişi Trinity’ye ve Cambridge’e iyilik yapmak için geldik. Üniversitenin bunu onurlandıracağını umuyorum” dedi.
Üniversite mezunu Omar Zaman, Trinity’nin Gazze’deki “şiddete suç ortağı olan şirketlere devam eden yatırımları ve katılımından” hayal kırıklığına uğradığını söyledi.
Trinity’deki diğer bir öğrenci olan Brajan Budini, “Akademik bir kurum olarak biz, Gazze’deki öğrencilerin ve akademisyenlerin karşılayamayacağı muhteşem bir öğrenim ortamından keyif alıyoruz!” dedi.
Gazze’deki üniversitelerin “sistematik yıkımını” vurgulayarak, yatırımları “Trinity’nin öğrenme ve yenilik ortamını teşvik etme idealleriyle uyumsuz” olarak nitelendirdi.
Euro-Med İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre İsrail’in Gazze’ye yönelik askeri saldırısında yüzlerce öğretmenin yanı sıra 94 üniversite profesörü öldürüldü ve eğitim durma noktasına geldi.
Filistin dünyadaki en yüksek okuryazarlık oranlarından birine sahip ancak savaş, insan hakları grubunun “kasıtlı ve özel hava saldırıları” olarak tanımladığı olayda binlerce öğrenciyi öldürdü .
Budini ayrıca üniversitenin savaşa verdiği “sessiz tepkinin” “Ukrayna savaşından etkilenenlere gösterdiği dayanışmayla tam bir tezat” olduğunu söyledi.
Mart 2022’de Trinity, “ülkelerinin işgali nedeniyle zorluklarla karşı karşıya kalan” Ukrayna’dan gelecek Trinity ve Cambridge öğrencileri ve ayrıca “Cambridge ve dünyadaki diğer üniversitelere sığınmak isteyen akademisyenler için” 250.000 £’luk bir yardım fonu kuracağını duyurdu.
Gazzeli öğrenci ve akademisyenlere yönelik benzer bir girişim olmadı!
Trinity mezunu Ghifari Pradana, üniversitenin mevcut savaşa yanıt olarak nüfuzunu iyi bir şekilde kullanması gerektiğini söyledi.
“Sloganımız ‘Erdem gerçek asalettir’ ve umarım bunun anlamsız kelimeler haline gelmek yerine gerçekte ne anlama geldiğini gösterebiliriz” ifadelerini kullandı.
“İsrail’i silahlandıran bu şirketlerden çekilmek yalnızca bir başlangıç olacaktır. Önemli bir eğitim kurumu olarak çok daha fazlasını yapabiliriz ve bu gerçek bir erdem olmaz mı?”
‘Seç ve karıştır yaklaşımı’
2021 yılında, bir öğrenci kampanyasının ardından Trinity College, 2031 yılına kadar fosil yakıt endüstrisinden tamamen çekilme sözü verdi.
O dönemde üniversitenin kıdemli bursarı “İklim değişikliği Trinity için derinden önem taşıyan bir konu” dedi.
ICJP’den Purcell şunları söyledi:
“Trinity College’ın yatırım etiği konusunda biraz seç-karıştır yaklaşımına sahip olduğu görülüyor.”
“Eğer fosil yakıtlardan çekilmeye kararlıysalar, İsrail’in savaş suçlarına ve insanlığa karşı suçlara ortak olan silah şirketlerinden ve diğer şirketlerden de çekilmek büyük bir adım olmamalıdır.”
Holborn ve St Pancras seçim bölgesinde İşçi Partisi lideri Keir Starmer’a meydan okuyan Nelson Mandela’nın eski danışmanlarından Andrew Feinstein, üniversitelerin ve kar amacı gütmeyen kuruluşların Gazze’deki cinayetten kâr elde etmemelerini sağlamaları gerektiğini söyledi.
Feinstein “İsrail savaş makinesinin İngiliz ve Amerikan hükümetlerinin aktif desteğine bağlı olduğu bir sır değil” şeklinde vurguladı.
“Fakat büyük kurumların yatırımlar ve ortaklıklar aracılığıyla suç ortaklığı yapması, UAD’nin potansiyel bir soykırım olarak değerlendirdiği durumu körüklüyor.
“Tüm kuruluşların, özellikle de kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve eğitim sektörlerindekilerin, politikalarını gözden geçirme ve İsrail’in hem Gazze’de hem de Batı Şeria’da her gün sivilleri öldürmesini ve sivil hayatı yok etmesini desteklemediklerinden veya bundan kazanç sağlamadıklarından emin olma konusunda ahlaki bir sorumluluğu var.” diye sözlerini bitirdi.
Kaynak: Mira Haber