image 2025 11 12 13 58 41

Filistinli kadına dehşeti yaşattılar: “Üç gün boyunca tecavüze uğradım, ölmeyi diledim!”

Gazze’nin kuzeyinden gözaltına alınan 42 yaşındaki bir Filistinli kadın, yaşadıklarını anlatırken kelimeler yetmiyor: Utancın, zulmün ve insanlığın sınırlarını aşan bir tablo…

Filistin İnsan Hakları Merkezi (PCHR), İsrail güçlerinin gözaltına aldığı bir Filistinli kadının yaşadıklarına ilişkin sarsıcı bir tanıklığı paylaştı. Kuzey Gazze’de bir kontrol noktasında tutuklanan 42 yaşındaki N.A., günler süren ağır fiziksel, psikolojik ve cinsel işkenceye maruz kaldığını anlattı.

Kadın, gözaltına alındıktan sonra sabah namazını kılmasının yasaklandığını, gözleri bağlı şekilde bilinmeyen bir yere götürüldüğünü ifade etti. Orada zorla soyundurulduğunu, ellerinin ve ayaklarının metal kelepçelerle sabitlendiğini ve ardından askerler tarafından ağır şekilde istismar edildiğini anlattı.

Kan donduran, normal bir insanın dehşete düşmeden okuyamayacağı ifadede N.A kısaca şöyle anlatıyor:

Kasım 2024’te bir kontrol noktasında beni durdurdular. Kimliğimi verdim, çantamı aradılar. Sonra hiçbir şey söylemeden beni alıp götürdüler. O andan itibaren ne zaman gündüzdü, ne zaman geceydi, bilemez oldum.

Gözlerimi bağladılar. Ellerim kelepçeliydi. İlk gün sabah ezanı okunuyordu. Dua etmeye kalktım. Bir ses bağırdı: “Yasak!” dediler. Sonra bir yere götürüldüm, neresi olduğunu bilmiyorum. Soğuk bir odaydı. Sesler duydum, birbirlerine emir veriyorlardı.

Orada bana çok ağır işkenceler yaptılar, tecavüz ettiler… [ağır fiziksel ve cinsel şiddet içeren bölümler etik nedenlerle çıkarılmıştır]… Bu tecavüz tam 10 dakika sürdü. Ne olduğunu tam hatırlayamıyorum. Sadece çok ses, çok gülüş ve çok acı vardı.

O an ölmek istedim. Ama bitmedi. Saatler geçti. Bedenim uyuştu. Sonra yine geldiler. Bu kez daha kalabalıktılar. Bir insanın başka bir insana yapabileceği hiçbir şey değildi bu.

Her seferinde ses çıkardığımda vuruldum. Başımın arkası hâlâ ağrıyor. Bir ara birinin elinde bir cihaz sesi duydum, sanki fotoğraf çekiyordu. Tüm bu yaptıkları tecavüzü kayda aldılar.

Üç gün boyunca aynı yerde tuttular. Üç gün boyunca çırılçıplak bağlı tutuldum. Kapının aralığından baktıklarını hissediyordum. Arada gülüyorlardı. Birinin “Bunu internete koyacağız” dediğini duydum.

Üçüncü gün kanamam başladı. İşte o zaman bana kıyafet verdiler ve başka bir yere götürdüler.

İfadesinde, askerlerin kendisini tekrarlanan cinsel işkenceye, dayak ve hakarete, zorla teşhirlere maruz bıraktığını; direndiğinde ise daha fazla şiddet uygulandığını belirtti. “O anlarda ölmek istedim. Her saniye ölümün kurtuluş olacağını düşündüm,” dedi.

PCHR, bu ifadenin tekil bir vaka olmadığını; İsrail güçlerinin gözaltındaki Filistinli kadınlara yönelik “örgütlü, sistematik ve cinsiyet temelli işkence” uyguladığını belirtti. Kurumun açıklamasında, “Bu tür eylemler yalnızca bireysel suçlar değil; devlet eliyle işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardır,” denildi.

Peki, ne zaman bu zulüm son bulacak? Daha kaç günahsız kadın, anneler, kız çocukları bu karanlık odalarda insanlık dışı muameleye maruz kalacak? İnsanlar, Filistin’den Doğu Türkistan’a ve daha birçok yerde esir tutulan, işkencelere sabredip yapayalnız terkedilen Müslüman kadınlar için ne zaman ayağa kalkacak?

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın