Filistin direnişinin sembollerinden biri haline gelen 12 yaşındaki Muhammed Durra’nın İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu öldürülmesinin üzerinden 25 yıl geçti

30 Eylül 2000’de, İsrail işgaline karşı başlatılan direniş ayaklanması İkinci İntifada’nın ikinci gününde, babası Cemal Durra ile birlikte Gazze Şeridi’ndeki çatışmaların ortasında kalan küçük Muhammed, kurşunlardan korunmak için babasının arkasına sığınmış, ancak İsrail askerlerinin ateşi sonucu tam kalbinden vurularak can vermişti.
O anlar, Fransız televizyonu France 2’nin kameralarına yansımış ve tüm dünyanın gözü önünde bir trajediye dönüşmüştü. 40 dakika boyunca İsrail ateşi altında yaşam mücadelesi veren Muhammed ve babasının bu çabası kısa sürede ses getirdi ve dünya genelinde İntifada’ya destek çoğaldı.
İsrail önce olayın sorumluluğunu kabul etmiş, daha sonra ise reddetmişti. Ancak görüntüler, Filistin halkı için unutulmaz bir hafıza ve İkinci İntifada’nın sembolü haline geldi.
Acının bitmedi: Aynı aileden yeni kayıplar
Aradan geçen yıllar, Durra ailesine yeni acılar getirdi. 7 Ekim’de Gazze’de başlayan soykırımın ilk yılında, Muhammed’in kardeşi Ahmed de İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırılarında öldürüldü. Yerel kaynaklara göre, İsrail savaş uçakları Bureyc Mülteci Kampı’ndaki Durra ailesinin evini doğrudan bombalayarak Ahmed ed-Durra’nın hayatını sonlandırmıştı.
Baba Cemal Durra, oğlunun cenazesinde “Kardeşin Muhammed’e selam söyle” diyerek yıllar önce kaybettiği çocuğunu hatırlattı. Anne Emel Durra ise, “İsrail tüm çocuklarımızı katlediyor. Allah onlardan intikamımızı alacak” sözleriyle acısını dile getirdi.
Cemal Durra ayrıca, İsrail bombardımanlarında iki kardeşini, onların eşlerini ve çocuklarını da kaybettiklerini belirterek “Her gün çocuklar öldürülüyor. Muhammed’in öldürüldüğü sahne 23 yıldır tekrar ediyor. Öldürülen her çocuk Muhammed Durra’dır. Muhammed’in kanı hâlâ akıyor” ifadelerini kullanmıştı.
Bir ulusun hatırası
Muhammed Durra’nın ölüm anı, Filistin’in hafızasına kazınan bir sembol oldu. İkinci İntifada’nın en çarpıcı simgesi haline gelen bu görüntü, İsrail’in çocuklara yönelik saldırılarının da unutulmaz bir belgesi olarak tarihe geçti.
Bugün, aradan çeyrek asır geçmiş olmasına rağmen, Muhammed’in adı hâlâ Filistin halkının direnişinde, yaslarında ve dualarında yaşamaya devam ediyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.