Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde yaşayan Sansarkan ailesi, rutin kontrollerini yaptırdıkları özel bir hastanede doğum sırasında yaşanan ağır ihmaller nedeniyle adeta kâbusa sürüklendi
Aile, anneye karşı takınılan tavırların ve ilgisizliğin, anne Elif Sansarkan’ın peçeli olması nedeniyle ayrımcılık sınırına dayandığını açıklayarak hem hastane yönetimine hem de sorumlu personele sert tepki gösterdi.
Ailenin iddiasına göre doğumun ilk saatlerinden taburcu oldukları ana kadar hem doktor hem personel tarafından ciddi ilgisizlikle karşılaştılar. Baba Veysel Karani Sansarkan, 3 Kasım sabahı “Dünya Park Hospital” adlı hastaneye gittiklerini, ilk kontrol sonrası kadın doğum uzmanı B.B.’nin sorumluluğu tamamen ebelere devredip ortadan kaybolduğunu belirtti.
Sansarkan, eşinin doğum odasında tek başına bırakıldığını, NST odasından odaya taşınarak adeta kendi hâline terk edildiğini aktardı. Üstelik personelin, doğum sancıları içinde kıvranan anneye “ayağını kendin kaldır”, “nefesini üzerime üfleme”, “elimi tutamazsın” ve “bana bağırma” gibi ifadeler kullandığını vurguladı.
Sansarkan, “Eşim peçeliydi. Onların bu tavrı, bu soğukluk, bu uzak duruş… Çok açık söyleyeyim, ayrımcılık kokuyordu.” dedi.
Bebeği oksijensiz bıraktılar
Ailenin anlatımına göre, olması gereken zamanda müdahale edilmediği için bebek doğum kanalında takılı kaldı. Doktor ise ancak bebeğin başı göründükten sonra çağrıldı, bu noktada bile sezaryen uygulanmadı. Forseps uygulamasının ikinci denemesinde bebek çıkarıldı; ancak tepkisizdi.
Yeni doğan bebek hemen yoğun bakıma alındı. “Kısa süre oksijensiz kaldı, toparlar” denildi; fakat sonuçlar çok daha ağırdı. Sıfır enfeksiyonla doğan bebek, yalnızca birkaç gün içinde 240 enfeksiyon değerine ulaştı.
Sansarkan, yoğun bakım personelinin sterilizasyon kurallarına uymadığını, doktor ve hemşirelerin zaman zaman dışarıda sigara ve yemek molasından döndükten sonra hiçbir önlem almadan kuvöz bölümüne giriş yaptığını söyledi.
“MR cihazı bile yokmuş!”
Doğumun altıncı gününde aileye bebeğin kuvöz içinde nöbet geçirdiği bildirildi. Hastane bu kez bebeği MR için başka bir merkeze sevk etti. Aile hastanede MR cihazı olmadığını o anda öğrendi. Bebek, ambulansla sevk edilirken bile nöbet geçirdi.
Bebeğin beyninde üç ayrı noktada hasar tespit edildi.
Sansarkan, “İlk günlerde hiçbir sorun yokken hasarın sonradan oluştuğu raporlarla sabit. Oksijensiz kalma, geç müdahale ve yoğun bakımdaki ihmal zinciri yüzünden çocuğum bugün nöbet ilacıyla yaşıyor.” dedi.
“Başhekim sadece kaba davranışı kabul etti”
Aile, hastaneye defalarca başvurdu ancak yönetimden beklediği ilgiyi bulamadı. Başhekim, yalnızca anneye kaba davranıldığı iddiasını kabul ederken diğer tüm iddiaları reddetti. Buna karşılık ailenin elindeki raporlar, bebeğin oksijensiz kaldığını ve enfeksiyonun hastanede geliştiğini açık biçimde gösteriyor.
Aile, Türkiye’nin dört bir yanından ve Avrupa’dan nöroloji uzmanlarına danıştıklarını, durumun kendilerinin belirttiği gibi olduğunu fakat buna rağmen hastanenin sorumluluk almadığını ifade etti.
“Bu hastane bizimle bir kez bile iletişime geçmedi. Ne geçmiş olsun dediler ne özür dilediler. Artık hukuki süreci başlatıyoruz. Sadece kendi çocuğumuz için değil, bir daha hiçbir anne–baba böyle bir ihmalle yüz yüze gelmesin diye.”
Aile, doktor, ebe, hemşire ve hastane yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunacağını, hem maddi hem manevi tüm davaları açacağını belirtti.
İlk vukuat değildi
Hastane yönetimi ise kısa bir açıklama yayınlayarak, hukuki süreç bulunmadığını ve KVKK nedeniyle tıbbi detay verilemeyeceğini ifade etti. Açıklamada, “Kurumumuz tüm süreçleri mevzuata uygun yürütmektedir” denildi.
Haber ortaya çıktıktan sonra “Dünya Park Hospital” hastanesinde doğum yaptığını belirten birçok anne, kendilerine de aynı muamelenin layık görüldüğünü söyledi. “Daha önce doğum yaptığım bu hastaneye peçeyle gittikten sonra tavırları tamamen değişti” gibi yorumlar da görüldü.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.