Türkiye Caferileri lideri Selahattin Özgündüz, Erdoğan’ın avukatlığına soyundu: “Kimse Sayın Erdoğan’dan daha Kudüsçü olduğunu iddia etmesin!”
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi’ndeki cuma hutbesinde İsrail’e yönelik ihracat kısıtlaması hakkında cemaatten gelen bir soruyu cevapladı, sosyal medyanın gündemine oturdu.
Gazze’de İsrail eliyle işlenen insanlık dışı soykırıma karşı aylardır süren ‘İsrail’le ticareti kesin’ eleştirilerinin dozu giderek artarken, bir kesim körü körüne hükümetin ve Erdoğan’ın avukatlığına soyundu.
Kırmızı çizgisi ‘gücün ve güçlünün yanında durmak’ olan bu kesimin, ülke genelinde yoğunlaşan tüm tepkilere rağmen süregelen bu kirli ortaklığı savunma inadı pes dedirtti.
TİCARETİ KESMİYORUM ‘ULAN’!
Rızkın Allah’tan olduğunu unutan Caferi imam Selahattin Özgündüz, “İsrail’le ticareti kesersen onlar da seninle ticareti keser, altından kalkamazsın” dedi.
Özgündüz, sokak ağzıyla sürdürdüğü hutbesinde, ‘Gazzeli çocukları açlıktan ölüme mahkum eden katillere ülkemizden sebze meyve gitmesin’ diyen vicdan sahiplerini radikallikle suçladı:
“Radikallerin söylediklerini mantıklı görmeyin. Ticareti kesmiyorum “ulan”. Niye, belki ben onu sömürüyorum. Niye keseyim, kesersem bu sefer onun arkasındaki güçler de benimle kesecek. Kim zararlı çıkar bu işten. Onlar bana muhtaç değil, onun ihtiyacını yine karşılarlar ama ben açıkta kalırım. Hükümetim bu noktada doğrusunu yapıyor. Kimse de sayın Erdoğan’dan daha Kudüsçü olduğunu iddia etmesin.”
Özgündüz bu sözlerin ardından cemaatini, tıpkı savunduğu güç odaklarının yaptığı gibi ‘Filistin’i destek, İsrail’i telin’ mitingine davet etti.
Kirli ticareti eleştirenler ‘Fetöcü ya da İrancı’ ilan edildi!
Gazze’de korkunç bir açlık ve soykırım savaşı yürüten gözü dönmüş katillere, ülkemizden bir kibrit bile gönderilmesini istemeyen vicdan sahipleri, hükümete yakın gazeteciler ve sosyal medya hesapları tarafından ‘Fetöcü ya da İrancı’ ilan edildi.
Her hafta İsrail’le ticaretin kesilmesi için eylem yapan ‘Filistin için bin genç’ hareketinin geçtiğimiz hafta İstiklal Caddesi’nde düzenlediği protesto ise, polisin ters kelepçeli tutuklama ve uyguladığı orantısız güçle ülke gündemine oturmuştu.
Her kesimin tepkisini toplayan olayların hemen ardından Ticaret Bakanlığı, 9 Nisan’da 54 kalem ürünün İsrail’e ihracatına ‘kısıtlama’ kararı alındığını duyurdu. Ancak, ‘İsrail’e ticaret engeli’ olarak lanse edilen bu karardan bazı ürünlerin ihracı hiç etkilenmezken, listedeki 54 ürünün gönderimi de kamuoyunun algıladığı gibi engellenmedi, yalnızca kısıtlandı.
Görüldüğü gibi İsrail’in, kirli emelleri uğruna bütün dünyayı karşısına alma iradesini, ne Türkiye ne de herhangi bir İslam ülkesi Siyonist katillere karşı ortaya koyamıyor. Gözü dönmüş canavarın gördüğü tek yaptırım ‘sözlü kınama’ olunca, Gazze’nin altını üstüne getirmeye devam ediyor.
Kaynak: Mira Haber