Tam 19 yıldır ekranlarda olan Arka Sokaklar dizisi son bölümünde, Türkiye’nin bir gerçeği olan ‘tarikatlar’ üzerinden İslam düşmanlığına soyundu.
Fragmanı “Bazıları gördüklerine inanmaz, inandıklarını görür” sloganıyla başlayan dizinin ilk olarak vermeye çalıştığı, tarikatlarla ilişkisi olan ve sözüm ona ‘bu yapılardaki çarpıklığı göremeyen Müslümanların din anlayışının bozuk olduğu’ mesajı dikkat çekiyor.
Malum ideolijinin nefret çöplüğünün ürünü olan senaryoda İslam düşmanlığı, elbette en adi suçların başında gelen ‘çocuk istismarı’ temelinde kurgulanıyor. Sapık bir şeyh, şeyhin istismar ettiği mağdur genç kız, ürpertici toplu zikir sahneleri, her ne yaparsa yapsın şeyhini savunan köle ruhlu müritler ve en önemlisi devletin tarikatların karşısında olduğu fikri, polisle cemaatin karşı karşıya geldiği silahlı çatışma sahnesiyle ince ince işleniyor.
Seçim öncesi tarikat liderleriyle poz verip oy toplayan iktidarın yandaş kanalında yayınlanan ve her karesi özenle seçilmiş, ‘muhafazakar Müslümanları’ sapık, bağnaz ve devlet düşmanı olarak lanse eden bu görüntülerle hedef alınan aslında İslam’ın ta kendisi.
Bu zihniyetin derdi tecavüz ve istismarın önlenmesi ya da kız çocuklarını korumak olsaydı Milli Eğitim’e bağlı okullarda okul müdürü, öğretmen, hatta hademenin bile tacizine uğrayan yüzlerce çocuğu da aynı oranda gündemlerine alırlardı.
İzmir’de 12 yaşındaki öğrencisini taciz eden Fen Bilgisi Öğretmeni F.Ş. (53), Samsun’da 9 öğrencisini taciz eden öğretmen Y.Ö, Elazığ’da öğrencilerini taciz eden lise müdürü, Çekmeköy’de bir özel okuldaki taciz skandalı, Eskişehir’de öğrencisini taciz eden öğretmen T.M., Kahramanmaraş’ta kadın öğretmeni taciz eden okul müdürü N.S…
Bunlar gibi sayısız rezalete her gün bir yenisi eklenirken bunların sesi çıkmaz.
Yine ‘özgürlük, karma eğitim, kadın hakları’ çığırtkanlığıyla 18 yaş altı evlilikler aleyhinde istismarcılık algısı yapan bu güruh için, 13 – 14 yaşındaki öğrencilerin okul arkadaşlarından hamile kalması sorun teşkil etmez. Onlar için böyle sapkınlıkların failinin İslam’la ilişkilendirilebilir olması gerekir, ancak bu şartla seslerini çıkarırlar. Bu sayede tarikatlar, Kuran Kursları kapatılsın diye bas bas bağırabilirler.
Çünkü bu samimiyetsizlerin asıl derdi, bir türlü hazmedemedikleri, bütün çabalarına rağmen bu topraklardan kazıyamadıkları İslam diniyledir. Bunlar sabah akşam Batıdan monte ettikleri kanunlarla övünür, ancak bu kanunların verdiği göstermelik cezalarla tecavüzcü sapıkları adeta ödüllendirirler. Oysa bu mide bulandırıcı suçların faillerini en güzel şekilde cezalandıran da beğenmedikleri şeriatın ta kendisidir.
Yıllarca ders kitaplarında çocukları İslam düşmanlığıyla zehirleyen bu çarpık zihniyet, bugün medya kanalıyla dini ve peygamberi kötü göstermek, inancın kişiyi kör ve bağnaz hale getirdiği yalanına inandırmak için gece gündüz çalışıyor. Bu sözde medenî gerici kafalar, gerçek İslami eğitimden mahrum bırakılmış, dinini ve Rabbini tanımayan çocuk ve gençleri yalan yanlış argümanlarla Ateizm ve Deizm bataklığına itmek için var gücüyle çabalıyor.
Kaynak: Mira Haber