Ankara’da IŞİD’in mali yapısına yönelik geniş çaplı operasyonda 10 gözaltı kararı verildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, IŞİD’in mali yapısını hedef alan kapsamlı bir soruşturma kapsamında 10 kişi hakkında gözaltı kararı çıkardı. Başsavcılığın Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda, şüphelilerin örgüte maddi kaynak sağladıkları ve terörizmin finansmanı suçunu işledikleri iddia edildi.
Soruşturma; MASAK raporları, sosyal medya paylaşımları ve banka hesap hareketleri temel alınarak yürütüldü. İncelemelerde, Türkiye’de ikamet eden bazı şüphelilerin Suriye’deki çatışma bölgelerinde bulunduğu değerlendirilen kişilerle ve bu kişilerin aileleriyle mali temas kurduğu öne sürüldü. Para transferlerinin, örgütsel amaçlarla açıldığı iddia edilen hesaplar üzerinden “infak”, “tevhide çağrı”, “Suriye için yardım”, “medrese infak yardımı” gibi açıklamalarla yapıldığı belirtildi.
Operasyon kapsamında Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri şüphelilerin yakalanması ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevkleri için çalışmalarını sürdürüyor. Gözaltına alınanlarla ilgili ifadeler alındıktan sonra soruşturmanın iddianame aşamasına geçilmesi bekleniyor.
Son aylarda Türkiye’de, IŞİD’le mücadele adı altında hem yurt içi hem de uluslararası düzeyde pek çok operasyon yürütülüyor. Geçtiğimiz hafta 32 ilde düzenlenen operasyonlarda 170 şüpheli gözaltına alındı.
İnsanî yardımlar suç kapsamına mı alınıyor?
Öte yandan dosya kapsamında dikkat çeken bir başka husus, insani yardım ile terörizmin finansmanı arasındaki sınırın tartışma konusu haline gelmesi oldu. Soruşturmaya yansıyan bazı örneklerde, Suriye’de ya da başka bölgelerde eşi vefat etmiş, çalışamayacak durumda olan ve tek başına çocuklarıyla yaşam mücadelesi veren kadınlara yönelik kira, gıda ya da ilaç gibi temel ihtiyaç yardımlarının da incelemeye alındığı kaydediliyor. Bu yardımların, yardım edilen kişilerin yakınlarının IŞİD’le ilişkilendirilmesi gerekçesiyle “örgüte finansman” kapsamında değerlendirildiği ifade ediliyor.
Hukukçular, dosyalarda her yardımın otomatik olarak örgütsel faaliyet sayılmasının, niyet ve bağlam analizinin önemini artırdığını vurguluyor. Soruşturma sürecinde, bazı kişilerin herhangi bir örgütsel aidiyet ya da propaganda faaliyeti olmaksızın, yalnızca insani ve vicdani saiklerle yaptıklarını belirttikleri yardımlar nedeniyle suçlamayla karşı karşıya kaldıkları kaydediliyor. Bu durum, terörle mücadelede meşru güvenlik kaygıları ile bireysel insani yardımların nasıl ayrıştırılacağına dair hukuki tartışmaları gündeme taşıyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.