“Gazze’ye umut oldu” denilen Sumud Filosu’nun İsrail tarafından alıkonması, bu umutları yarıda bırakarak Gazzeliler için yeni bir hayal kırıklığı oldu
Gazze kıyısında rüzgâr hâlâ tuz ve barut kokuyor. Küresel Sumud Filosu bir kez daha ablukanın zincirlerini kırmak için denize açılmıştı; ama o gemiler ulaşamadı, o umutlar yine kıyıya vurdu. Filistinli balıkçılar ise hâlâ aynı yerde: deniz önlerinde, ama özgürlük arkalarında.
Haftalar boyunca Gazze’nin balıkçıları, eski radyolarından ve çatlak telefon ekranlarından Sumud Filosu’nun yolculuğunu izlediler. Her biri sessizce aynı şeyi düşündü: “Belki bu defa deniz açılacak… Belki bir günlüğüne özgür olacağız.”
Ama olmadı. İsrail donanması, tıpkı her seferinde olduğu gibi, uluslararası sularda gemilere saldırdı ve el koydu.
Bir kez daha umut battı.
“Biz o gemilerin ulaştığını duymayı bekliyorduk. Özgürce balık tutabileceğimizi hayal etmiştik,” diyor 46 yaşındaki Gazzeli balıkçı Muhammed el-Habil. “Ama hiçbir şey değişmedi. Deniz hâlâ bir hapishane.”
El-Habil’in teknesi aylarca limandan çıkamadı. Mazot yok, ağlar yırtık, tehlike her dalganın ardında. Habil, “Filo bize umut verdi ama yakıt, gıda, özgürlük getirmedi. Çünkü işgalci yine izin vermedi,” diye ekliyor.
Genç balıkçı Nidal ez-Za’nin de aynı umutsuzluğu paylaşıyor:
“Artık sadece iki mil açılabiliyoruz. Büyük balıkları hiç göremiyoruz. Deniz önümüzde ama kapalı; özgürlüğe açılan bir kapı gibi, asla açılmıyor.”
Gazze’nin balıkçı limanında bugün binlerce tekne çürümeye terk edilmiş. Bir zamanlar 6.000’den fazla kişiye iş sağlayan balıkçılık sektörü, İsrail’in ablukasıyla neredeyse tamamen yok edildi.
Birleşmiş Milletler OCHA verilerine göre, balıkçıların %90’ı çalışamıyor. Addameer İnsan Hakları Derneği’nin raporuna göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana 202 balıkçı şehit oldu, 300’den fazlası yaralandı; balıkçı odalarının, depoların ve teknelerin %90’ı yok edildi.
Gazze Balıkçılar Komiteleri Koordinatörü Zekeriya Baker şöyle diyor:
“İşgalci donanma, savaşın ilk günlerinden itibaren limanları ve tekneleri hedef aldı. Balıkçılıkla geçinen binlerce aileyi yok ettiler. Geriye sadece yıkım kaldı.”
Siyasi analist Ahed Feravne ise durumu şöyle özetliyor:
“Bu filo sadece yardım için değil, dünyanın sessizliğini kırmak için yola çıktı.
İsrail ablukası sadece karada değil, denizde de var.
İsrail denizi ekonomik bir kaynak değil, askerî sınır olarak görüyor.”
Bugün Gazze kıyısında rüzgâr paslı teknelerin arasında dolaşıyor, ağlar boş, gözler uzaklara bakıyor.
Sumud Filosu belki ulaşamadı, ama bir gerçeği yeniden gösterdi:
İsrail’in acımasız kuşatması son bulmadıkça, hiçbir gemi Gazze’ye özgürlük getiremeyecek.
Deniz orada, ama özgürlük hâlâ yasak.
Kaynak: Mira Haber, The New Arab
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.