Gazze Şeridi’nde aylardır süren İsrail saldırılarının en acı yüzü, sivil halkı ve özellikle çocukları vuruyor
Henüz 10 yaşındaki Nur Farac, İsrail’in bombardımanında iki bacağını ve bir kolunu kaybetti. Vücuduna saplanan şarapnel parçaları hâlâ çıkarılamazken, geriye kalan tek kolu da ağır iltihap ve yaralar nedeniyle kaybedilme riski taşıyor.
15 Eylül gecesi, sabaha karşı saat 01.30’da, ailenin Gazze’nin Remal bölgesinde Uluslararası Kızılhaç merkezinin yakınındaki çadırı vurulmuştu. Bu saldırıda Nur2un 14 yaşındaki ağabeyi Muaz hayatını kaybetti, annesi ağır yaralandı, üç yaşındaki kardeşi Yahya da ayağından ciddi şekilde yara aldı.
Nur, büyüyünce doktor olmak ve hastaları iyileştirmek istiyordu. Fakat İsrail işgali, onun bu hayalini imkansız hale getirdi, ve onu hayatı boyunca yatağa mahkum bıraktı.
Bölgede ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği kritik seviyeye ulaşmış durumda. Hastaneler, elektriksiz ve yetersiz ekipmanla ayakta durmaya çalışırken binlerce yaralı çocuğun tedavisi yapılamıyor. Doktorlar, uluslararası ambargo ve İsrail’in ağır kuşatması nedeniyle en basit ilaçların bile bölgeye giremediğini, bunun yüzlerce masumun ölümüne yol açtığını dile getiriyor.
Filistinli yetkililerin verilerine göre, saldırıların başladığı günden bu yana 39 binden fazla aile ağır bombardımanlara maruz kaldı. En az 2.700 aile tamamen yok oldu; evlerinden, kayıtlarından ve hafızalardan silindi. Yalnızca Eylül başına kadar 8.563 çocuk hayatını kaybetti. Daha binlercesi yetim, sakat ve travmalı.
Artık Gazze’de aileler rakamlara indirgenmiş durumda. Birleşmiş Milletler raporlarına göre, savaşın başlamasından bu yana çocuklarda ampütasyon vakaları had safhaya vardı. Dünya ise bu dramı sadece seyrediyor.
Sivillerin bilinçli şekilde hedef alınması, elektrik ve su kaynaklarının kesilmesi, hastanelerin bombalanması uluslararası hukukun açık ihlali olarak görülüyor. Ancak tüm bu raporlara rağmen Batılı devletler İsrail’e silah desteğini sürdürürken, uluslararası kurumlar sessiz kalmayı tercih ediyor.
Gazze’de Nur’un hikayesinden her gün onlarcası yaşanıyor. Dünya ise bu sessiz çığlıkları görmezden geliyor. Nur’un küçücük bedeni, Gazze’deki çocukların nasıl bir ölüm kuşatması altında yaşadığını ve İsrail’in yürüttüğü katliamın boyutlarını gözler önüne seriyor.
Sivillerin korunması için hiçbir somut adım atılmadığı sürece Gazze’deki trajedinin derinleşeceği, daha çok çocuğun sakat kalacağı ya da hayatını kaybedeceği vurgulanırken, Nur gibi on binlerce çocuğun hikayesi insanlık tarihine bir kara leke olarak geçti.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.