Gazze’nin kuzeyinde, Cebaliye’de, 11 yaşındaki Amine el-Mufti’nin hayatı, bir damla su uğruna son buldu
Hastaneden temiz su alabilmek için evinden çıkan Amine, geçtiğimiz Aralık ayında elinde su bidonuyla koşarken İsrail’e ait bir insansız hava aracından atılan füzenin hedefi oldu.
Ağır yaralarıyla yatağında dinlenen Amine’nin babası Eşref el-Mufti, kızının ölmeden önce söylediği son cümleyi hâlâ unutamadığını belirtti:
“Musluk suyunu değil, arıtılmış suyu seviyorsun. Sana daha fazla getireceğim baba.”
Eşref, kendi evi bombalandığı için kız kardeşinin evine sığınmış, orada da İsrail saldırılarında ağır yaralanmıştı. Hastaneden çıktıktan sonra komşularının yanına yerleşmek durumunda kaldı. Ancak bu zor günlerin üstüne, Aralık 2024’te küçük Amine su bidonunu doldurmak için Kemal Advan Hastanesi’ne yürürken füze saldırısına uğradı. Küçük kızın cansız bedeni, beyaz bidonunun yanı başında bulundu.
Görüntüler ise aylar sonra, 17 Ağustos 2025’te ortaya çıktı. Küçük bir kızın, bidonuyla koşarken aniden füzeyle paramparça olduğu o an, tüm dünyada infial yarattı.
Bir ailenin bitmeyen acısı
Amine’nin ölümüyle yıkılan aile, birkaç ay sonra yeni bir felaketle karşılaştı. 17 Mayıs 2025’te, İsrail’in Tal ez-Zaatar’daki saldırısında bu kez anne Necla ile 8 yaşındaki oğlu Bera hayatını kaybetti.
Amine’den geriye kalan tek kardeşlerden biri olan 14 yaşındaki Muhammed’in ise aynı saldırıda dördüncü kez yaralandığı öğrenildi. Daha önce defalarca, sokakta su doldururken üzerine ateş açılmış, el bombaları atılmıştı.
Amine’nin şehit edilmesinden sadece altı gün sonra, İsrail güçleri Kemal Advan Hastanesi’ni bastı. Çocuk servisi müdürü Dr. Hüsam Ebu Safiye ve birçok sağlık çalışanı kaçırıldı, ameliyathane ve laboratuvarlar ateşe verildi. Hastane bununla birlikte tamamen kullanılamaz hale getirildi.
“Ne yaptı da katledildi?”
Acılı baba Eşref el-Mufti, uluslararası topluma seslenerek şu soruyu yöneltti:
“Kızım ne yaptı da göz göre göre öldürüldü? Biz bu zalimlerden korunmak için uluslararası koruma talep ediyoruz.”
Amine’nin hikâyesi, sadece bir ailenin dramı değil; Gazze’de suya uzanan her çocuğun, yaşamla ölüm arasında verdiği mücadelenin sembolü oldu.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.