Protestolar farklı şehirlere sıçradı: Kayseri’deki olayların arkasında ne var?

Dün Kayseri’de yaşanan üzücü bir olayla ilgili Kayseri Valiliği çarpıcı bir açıklamada bulundu. Suriye uyruklu bir şahsın, küçük yaştaki Suriye uyruklu bir çocuğa yönelik tacizde bulunduğu belirtilerek şahsın gözaltına alındığı ve çocuğun koruma altına alındığı duyuruldu.

Kentte yaşanan istismar iddiası ve ardından yaşanan olaylarda 14 emniyet mensubu ve 1 itfaiye eri yaralandı, cinsel istismar iddiasına ilişkin yayın yasağı getirildi. Gerginlik ise dün akşam saatlerinde yeniden başladı. Vatandaşlar, Suriye uyrukluların iş yerlerini ve araçlarını ateşe verdi. Polis müdahalesiyle olaylar sonlandırıldı, çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde Suriye uyruklu bir şahsın, yine Suriye uyruklu 7 yaşındaki çocuğu taciz etmesi üzerine çıkan olaylar başka kentlere sıçradı.

Hatay’ın merkez ilçesi Antakya ile Kırıkhan’da toplanan vatandaşlar, sığınmacılar aleyhine sloganlar attı. Kırıkhan’da Suriyelilere ait bazı işyerleri ateşe verilirken, her iki ilçede güvenlik güçlerinin müdahalesi ile olaylar büyümeden sonlandırıldı.

Kayseri Valiliği’nin yaptığı açıklama olaya karşı net bir duruş sergilediği şeklinde değerlendirilebilir. Çocukların korunması ve güvenliği en öncelikli husus olmalıdır. Bu tarz suçların faillerinin adalet önünde hesap vermesi gerekmektedir.

Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, bu tür olayların provokasyon amacıyla kullanılmasının da söz konusu olduğudur. Olayı çıkaranlar provokatörler alayı tıpkı geçmişte Gezi Parkı olaylarında ağaç değil ise, bugün de çocuk değildir. 

Çocuklarımızın korunması söz konusu olduğunda, adalet herhangi bir haksızlığa uğrayan tüm çocuklar için gerekli olmalıdır. Aynı şekilde, çocuk yaşta cinsiyet değişimi yaşatmaya zorlanan LGBT bireylerine karşı da aynı kararlılıkla durulmalıdır. Suçun cezası sadece suçluya yönelik olmalıdır ve hiçbir şekilde masum insanlara zarar verilmemelidir, zira bütün bir ırkı suçlamak zulümdür.

Bu tarz suçlarla mücadele etmenin yanında kamuoyunu manipüle etmeye çalışan kötü niyetli kişi veya gruplara karşı da dikkatli olunması gerekmektedir. Aksi takdirde gerçek mağdur olan insanlar arka plana atılıp daha büyük sorunlar ortaya çıkabilir.

Söz konusu olayın adalete intikal etmesini umut ederken, yetkililerin titizlikle soruşturma yapacaklarına inancımız tamdır. Toplum olarak bu tür suçlara karşı duyarlılık ve bilinçlenme sağlanarak gelecekte benzer vakaların önlenmesine katkı sağlanmalıdır.

Kaynak: Mira Haber