Suriye Sahil bölgelerinde gerginlik tırmanıyor: Nusayri isyan ve protestoları, güvenlik müdahaleleriyle karşılık buldu
Suriye’nin sahil illeri Lazkiye, Tartus ve çevresinde, Humus (Homs) ve Hama kırsalında son günlerde gerginlik hızla yükseliyor. Pazartesi ve Salı günleri Alevi (Nusayri) nüfusun yoğun olduğu alanlarda düzenlenen protestolar, provakatif eylemlere dönüştü.
Protestoların Seyri ve Talepler
Tartus’ta onlarca kişi bir araya gelerek Humus’ta yaşanan şiddet olaylarını protesto etti, tutukluların serbest bırakılmasını ve sivillerin korunmasını talep etti. Bu gösteri, sahil bölgesindeki halk mobilizasyonunun bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Likya (Latakia) kıyısında, Alavi toplumu üyeleri El-Azhari (Ezher) ve El-Zira’a ile El-Thawra (Tavrah) kavşaklarında toplandı. Protestocular “haysiyet”, “adalet”, “yaşam hakkı” gibi temaları öne çıkaran dövizler taşıdı.
Buna karşılık Lazkiye’de bazı hükümet yanlısı gruplar da karşı eylemler düzenleyerek rejime desteklerini gösterdi.
Güvenlik Müdahalesi ve Çatışmalar
Gösterileri kontrol altına almak için İç Güvenlik Polisi araçları Lazkiye’de birçok noktaya sevk edildi. Protestocuların bazı polis araçlarına saldırdığı ve hasar verdiği görüldü.
ANHA’ya göre, Lazkiye’de bir protesto sırasında güvenlik güçleri gerçek mermi kullandı ve bazı protestocular yaralandı, ve hatta ölenler olduğu bildirildi.
Güvenlik güçleri, bazı Alevi mahallelerini abluka altına aldı, yolları kapattı ve silahlı unsurları kontrol altına almaya çalışıyor.
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin el-Baba, protesto hakkının yasal çerçevede kullanılmasını savundu ve bazı grupların dış kaynaklı kışkırtıldığını ifade etti.
Bakanlık ayrıca, mezhepsel sloganların bazı topluluklarda tekrar etmesini eleştirdi. El-Baba, sahil halkını “istikrarsızlığa yönelen provokasyonlara kapılmamaya” çağırdı.
Şiddet ve İnsan Hakları İddiaları
Geçmişte, Sahil bölgelerinde yapılan güvenlik operasyonlarında Alevi topluluğu yoğun şekilde hedef alındığına dair ciddi suçlamalar var. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), sahil bölgelerinde “özet infazlar”, ev baskınları, mezhepçi söylem içeren şiddet eylemlerinin yaygın olduğunu raporladı.
SOHR (Syria Observatory for Human Rights) kaynaklı raporlarda, Lazkiye bölgesinde 162 sivilin “saha infazı” ile öldürüldüğü öne sürülüyor.
The Guardian da benzer şekilde, güvenlik güçlerinin “temizleme operasyonları” yürüttüğünü ve sivillerin hedef alındığını iddia ediyor.
Suriye Savunma Bakanlığı, operasyonun bittiğini açıklasa da bu operasyonların “şok etkisi” yaratabildiği ve Nusayri nüfus üzerindeki baskının sürdüğü vurgulanıyor.
Tüm bu gelişmeler, başlangıçta Şeriat düzeni vurgusuyla iktidara yürüyen ancak süreç içinde yönünü Washington’ın ekonomik ve siyasi direktiflerine göre yeniden şekillendiren Şara yönetiminin, ülkeye adalet ve sükûnet getirme iddiasını yerine getiremeyeceğini gösteriyor. Yıllarca işkencehanelerde ezilen Sünni çoğunluk, hesabı sorulmamış zulümlerin yüküyle öfkesini içinde tutarken; kendisini ülkenin asli sahibi olarak gören Nusayri ve Alevi azınlıklar, dış aktörlerin kışkırtmasıyla her an yeni bir fitili ateşlemeye hazır bekliyor. Devlet, adaleti tesis edemeyip güveni sağlayamayınca insanların kendi adalet arayışına yönelmesi kaçınılmaz hale geliyor. Asıl tehlike de burada büyüyor: Suriye, otoritenin meşruiyet üretemediği, toplumsal fay hatlarının her an kırılabileceği bir döneme sürükleniyor ve bu kırılma ülkenin geleceğini hiç olmadığı kadar belirsizleştiriyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.