Guantanamo’da işkence dolu 20 yılın ardından: Şuçsuzsunuz, artık serbestsiniz!

ABD’nin Guantanamo Körfezi’ndeki askeri hapishanesinde yaklaşık 20 yıl boyunca haksızca tuttuğu Arakan asıllı iki Pakistanlı kardeş, herhangi bir suçlama yöneltilmeden serbest bırakıldı.

Dünyanın hiçbir yerinde bir örneği olmayan Guantanamo esir kampı; ABD’nin kimseye hesap vermeden her türlü insanlık dışı işkenceyi, esir tuttuğu Müslümanlara 2002’den bu yana uyguladığı askeri bir üs.

Abdül ve Muhammed Ahmed Rabbani adlı kardeşler 2002’de Pakistan’da tutuklanmıştı.

Amerikan Savunma Bakanlığı (Pentagon), Abdül Rabbani’nin El Kaide örgütüne ait bir güvenli evde faaliyet gösterdiğini, kardeşinin de örgütün liderlerinin seyahatlerini organize edip para ayarladığını iddia etmişti.

Kardeşler, CIA görevlileri tarafından işkence gördükten sonra Guantanamo’ya gönderildiklerini söyledi.

İki kardeş 20 yıllık haksız esaretin ardından Pakistan’a gönderildi.

Küba’daki Guantanamo Kampı, 11 Eylül saldırılarından sonra, 2002’de dönemin Amerikan Başkanı George Bush tarafından ABD’nin “terörist” ilan ettiği yabancı Müslümanları tutsak etmek için kurulmuştu.

Kampta esir edilen mahkumlar haklarında kanıtlanmış suçlar olmamasına rağmen yıllarca yargılanmadan hapsedildi ve insanlık dışı işkencelere maruz bırakıldı.

ABD Başkanı Joe Biden, şu anda hala 32 kişinin tutulduğu hapishaneyi kapatmayı umduğunu söylüyor. Kampta 2003 yılında 680 tutsak kalıyordu.

Pentagon’dan yapılan açıklamada, “ABD, Pakistan hükümetinin ve diğer ortaklarının, tutsak sayısını azaltmak ve en nihayetinde de Guantanamo Kampı’nın kapatılması için gösterdiği çabalara verdiği desteğe müteşekkir” denildi.

“BİR ÖZÜR BİLE ALAMAYACAKLAR”

İki kardeş, Eylül 2002’de Karaçi’de Pakistan güvenlik güçleri tarafından yakalanmıştı. Kardeşler Afganistan’da CIA’in bir gözetim tesisinde yaklaşık iki yıl kaldıktan sonra Guantanamo’ya götürüldü.

2013’te Ahmed Rabbani, yedi yıl süren bir dizi açlık grevine başladı. Bazen bir tüp aracılığıyla zorla verilen besinlerle hayatta kaldı.

Kardeşleri temsil eden avukat Clive Stafford, BBC’ye yaptığı açıklamada, kardeşlerin tutsak kalması nedeniyle dava açacağını ancak bir tazminat alma şanslarının düşük olduğunu söyledi ve “Ayrıca basit bir özür bile alamayacaklar” dedi.

Her iki tutsağın salıverilmesi aslında 2021’de onaylanmıştı. Buna karşın şimdiye kadar neden tutuldukları da net değil.

El Kaide üyeliği suçlamasıyla 4 yıl kampta hapsedilen Ebu Zubaydah isimli bir mahkum, kutuda hapsetme, basınçlı suyla işkence, vücudu parmaklıklara kilitleyerek germe, kafası kutuya geçilmiş bir şekilde sandalyeye kelepçeleme, elleri kelepçeli şekilde duvara başını çarpma gibi başlıklarla gördüğü işkenceleri raporlamıştı.

Ebu Zubaydah New York Times’ın haberleştirdiği raporda en kötü işkence yöntemlerinden birinin uykusuz bırakma olduğunu belirtiyor. Zubaydah, elleri ve ayaklarının ters bir şekilde kelepçelendiğini, her fırsatta yüzüne su döküldüğünü ve dar bir alanda hapsedilerek 2-3 hafta kadar uykusuz kaldığını söylüyor. Filistin asıllı mahkum tam 83 defa vücudunun yatağa bağlandığını ve yüzüne su dökülmek suretiyle boğulma tehlikesi geçirdiğini ifade ediyor. Olayı araştıran ABD’li Başsavcı Jay S. Bybee’ye göre ise Zubaydah, yaklaşık 11 gün boyunca CIA görevlileri tarafından işkence edilerek uykusuz bırakıldı.

Ebu Zubaydah vücudunun zar zor sığdığı küçük bir kutuya konulan Guantanamo’daki ilk mahkum olduğunu belirterek, “Beni küçük bir kutunun içerisine kitlediler. Ben buna köpek kutusu adını veriyorum. Kutuya oturmaya çalışıyorum ancak nafile. Kutu çok dar. Kıvrılmak istiyorsun ancak ellerin ve ayakların kelepçeli olduğu için bunu da yapamıyorsun. Çünkü çok sıkı bir şekilde bağlanmış. Bu çok acı verici bir deneyimdi. Bilinçsiz bir şekilde sürekli çığlık atıyordum.” diyor.  Zubaydah’ın raporundaki her görselde vücudunun çırılçıplak ve başının kazınmış olduğu en dikkat çeken ayrıntılar arasındaydı.