qBSTc

Evler karargah oldu, halk sürülüyor; Kabatiye, tam kuşatmanın üçüncü gününde!

Kabatiye’de Tam Abluka: Evler Karargâha Çevrildi, Gözaltılar Artıyor

İşgalci güçler, işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Kabatiye kasabasında “bir sonraki duyuruya kadar” geçerli tam sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Sabah saatlerinde yürürlüğe giren yasağa rağmen, kasaba üzerinde askeri uçakların aralıksız devriyesi sürüyor; dağlara, avlu ve açık alanlara ateş açıldığı — köyün neredeyse tamamının abluka ve korku altında olduğu — yerel kaynaklarca bildiriliyor.

IMG 20251203 122543 048

Yerel yöneticiler, son iki aydır Kabatiye’ye her gün baskın düzenlendiğini, bugünkü yasağın öncesinde çok sayıda evin askeri karargâha dönüştürüldüğünü, yolların kapatıldığını ve giriş-çıkışların engellendiğini ifade ediyor. 

Bu baskınlarda, Kasaba gençleri ve sıradan halktan çok sayıda kişi gözaltına alındı. Haklarında net rakam verilmese de, tutuklananlar arasında — evlerin aranması, darp ve kötü muamele görüntüleriyle — çok sayıda gencin, şehit yakınlarının ve tanıkların bulunduğu aktarılıyor. 

Yerel esnaf, sebze hallerinde çalışan halk ve dükkân sahipleri, ilan edilen yasağın ardından ekonomik yaşamın durduğunu; çalışamıyor, dükkanlarını açamıyor ve dışarı çıkamıyor. Bu durum, Kasaba’nın günlük yaşamını adeta felç etmiş durumda. 

İsrail ordusunun bu adımı, bölgede artan “temizleme, tutuklama ve yerleşim baskısı” dalgasının yeni bir aşamasını temsil ediyor. Kabatiye’de yaşayan Filistinliler, fiili zulmetin yoğunlaştığı, evlerini terk etmek zorunda bırakıldığı ve can güvenliklerinin ciddi biçimde ihlal edildiği bir karanlığın içinde bırakılmış durumda.

Ne anlama geliyor?

Bu abluka ve sokağa çıkma yasağı, Kasaba’nın sosyal, ekonomik ve insani dokusunun sistematik biçimde çökertilmesi yönünde ciddi bir saldırı.

Evlerin “karargâha dönüştürülmesi”, yerleşik halka karşı toprak gasbı ve psikolojik işgal niyetini gösteriyor.

Gözaltı, tutuklama ve kötü muamele iddiaları, uluslararası hukuk ve insan hakları normlarına aykırı. Bu durum, kolektif bir cezalandırma hamlesi olarak görülüyor. 

Ekonomik hayatın durması, kıtlık, işsizlik ve göç gibi zincirleme toplumsal yıkım riskini ortaya çıkarıyor.

Kabatiye’de yaşanan bu son gelişme, işgal rejiminin hem insanî hem stratejik açıdan Filistin halkına yönelik baskı pratiklerini daha da radikalleştirdiğini gösteriyor. 

Kaynak: Mira Haber 

Bir Cevap Yazın