image 2025 11 05 20 07 18

Deliller dijitalde karartılıyor: YouTube, Filistin soykırımının sesini kıstı!

Batı medyasının sessizliği yetmezmiş gibi, şimdi dijital dünyanın en büyük video platformu da aynı sessizliğin suç ortağına dönüşüyor

YouTube, İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarını belgeleyen videoları, üstelik bunları paylaşan Filistinli insan hakları kuruluşlarının tamamını sessizce platformdan tamamen sildi.

Silinen içerikler arasında;

  • Gazze’de İsrail bombardımanından sağ kurtulan annelerin anlattıkları,
  • Filistinli-Amerikalı gazeteci Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesine dair araştırmalar,
  • ve Batı Şeria’daki yıkımların belgeleri vardı.

Ancak bu videoların yok edilmesi “teknik bir hata” değildi. YouTube, bu hesapları ABD’nin yaptırım listesinde oldukları gerekçesiyle kaldırdığını açıkladı. Oysa bu kuruluşlar Al-Haq, Al-Mezan, Filistin İnsan Hakları Merkezi (PCHR) Birleşmiş Milletler nezdinde tanınan, uluslararası hukuk çerçevesinde çalışan insan hakları kurumlarıydı.

Washington’un baskısı, Silikon Vadisi’nin itaati

ABD yönetimi, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında çıkardığı savaş suçu tutuklama kararlarından sonra, bu süreci destekleyen kurumları “tehdit” olarak tanımlamıştı.

Trump yönetimi, bu örgütlere yaptırım uyguladı. Google’a bağlı YouTube ise, “yaptırımlara uyuyoruz” diyerek Filistinlilerin sesini tamamen susturdu.

Bir başka deyişle: Washington cezalandırdı, YouTube infaz etti.

Toplamda 700’den fazla video, bombardıman altındaki çocuklardan, yıkılan evlerin görüntülerine kadar, YouTube’dan tamamen silindi. Bu videoların bir kısmı, İnternet Arşivi gibi alternatif mecralarda kurtarıldı, ama bir çoğu geri dönülmez biçimde yok oldu.

Bu durum yalnızca ifade özgürlüğünün değil, tarihsel hafızanın da silinmesi anlamına geliyor. Çünkü savaşın ortasında çekilen bu görüntüler, gelecekteki yargı süreçlerinin kanıtlarıydı.

Dijital sansür çağı: Suçun izini kim silecek?

“Topluluk kurallarını ihlal etti” bahanesiyle kaldırılan hesaplar, aslında Batı’nın rahatsız olduğu gerçeği ifşa ediyordu. Filistinli aktivistler ve hukukçulara göre, YouTube’un bu kararı “faili koruyan, mağduru susturan bir dijital suç ortaklığı.

Bu, YouTube’un ilk vukuatı değil. Yıllardır platformun algoritmaları, Filistinli içerik üreticilerini “aşırılıkçı” diye filtreliyor, İsrail yanlısı içeriklere ise dokunmuyor.

YouTube ve Google’ın bu kararı, ABD’nin dış politik çıkarlarıyla birebir örtüşüyor. Tıpkı Trump döneminde göçmen aktivistlerin Gmail bilgilerinin gizlice ICE (Göçmenlik Polisi)’ye verilmesi gibi; tıpkı İsrail hükümetiyle koordineli yürütülen “içerik temizleme” kampanyaları gibi.

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın