Faşist Ben-Gvir Necef’i karıştırdı: Tarabin’de halk işgal güçleriyle çatıştı

İşgalci faşist Ben-Gvir’in baskını sırasında halkla işgal güçleri arasında çatışmalar çıktı

Bugün işgal altındaki Necef’te, ırkçı ve aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in provokatif ziyaretiyle eş zamanlı olarak Tarabin köyü işgal güçlerinin saldırısına sahne oldu. Köyü kuşatan İsrail polisi ve askeri birliklerle yerel halk arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Yerel kaynaklar, gerilimin bir süredir kasıtlı olarak tırmandırıldığını, son olarak çevre bölgelerde yaşanan araç kundaklama olaylarının bahane edilerek baskının devreye sokulduğunu aktardı.

İşgal güçlerinin köyü abluka altına alması ve Ben-Gvir’in kameralar eşliğinde bölgede boy göstermesi, çıplak bir güç gösterisi olarak değerlendirildi. Buna karşı çıkan yüzlerce Filistinli taşlarla direnirken, işgal polisi yoğun göz yaşartıcı gaz, cop ve sert müdahale ile halka saldırdı. Çok sayıda genç Filistinli gözaltına alındı. İşgal makamları ise her zamanki gibi “silah ve askeri teçhizat” iddialarını öne sürerek saldırıyı meşrulaştırmaya çalıştı.

Baskının mimarı Ben-Gvir, Necef’teki Filistinlilere karşı daha fazla zorbalık, daha fazla baskı ve daha fazla cezalandırma vaadinde bulundu. “Hukuk ve düzen” söylemi altında yürütülen bu politika, fiilen Filistinlilerin sindirilmesini ve topraklarından koparılmasını hedefleyen bir ırkçı güvenlik doktrini olarak uygulanıyor.

Saldırının ardından, çevredeki yerleşimlerde onlarca aracın kundaklandığı, işgal güçlerinin Tarabin ve çevresinde geniş çaplı operasyonlar ve baskınlar başlattığı bildirildi. İsrail makamları bu gelişmeleri “misilleme” olarak sunarken, Filistinli kaynaklar yaşananların kolektif cezalandırma ve yıldırma politikasının devamı olduğuna dikkat çekti.

Yaşananlar, işgal altındaki Filistin topraklarında sivil halka yönelik baskının yeni bir aşamaya taşındığını bir kez daha ortaya koydu. Filistinli gruplar ve insan hakları örgütleri, Ben-Gvir gibi faşist figürlerin öncülük ettiği bu saldırıların, yerleşimci-işgal rejiminin Filistinlileri topraklarından silme ve direnci kırma stratejisinin açık bir parçası olduğunu vurguluyor. Necef’te yaşananlar, işgalin “güvenlik” değil, açık bir sömürgeci tahakküm meselesi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.