üiüiüiü

‘Mücahitleri zamanla değiştiririz’: Cevlani’nin takiyye stratejisi ilk kez itiraf edildi

Suriye muhalefet sahasında yıllardır devam eden ideolojik yön tartışmalarına yeni bir halka daha eklendi. Ahmed Şer‘a (Cevlani) ile uzun süre yakın çalışan ve danışmanlık yapan Ahmed Zeydan’ın bir televizyon programında yaptığı açıklamalar, sahadaki dönüşümün nasıl yürütüldüğüne dair önemli bir pencere açtı.

Zeydan, 2015 yılında Rıf Hama’da Ramazan günlerinde gerçekleşen bir görüşmeyi aktararak, Cevlani’ye o dönem atfedilen selefi cihadi, Kaide çizgisi veya bazı çevrelerin “vehhabi” olarak nitelediği düşüncelerle ilgili doğrudan soru yönelttiğini söyledi. Kendi ifadelerine göre Cevlani’nin yanıtı açıktı:

“Ben bu cihadi fikirlere ikna olmuş değilim. Biz şu an bir çeteye karşı savaşıyoruz. Bu gençleri zamanla dönüştürebiliriz.”

Zeydan’ın açıklamasına göre Cevlani, ideolojik bir bağlılıktan ziyade savaş koşullarının dayattığı zorunlu birliktelikleri öne koyuyor; genç savaşçıların ise zaman içinde farklı bir çizgiye yönlendirilebileceğini düşünüyordu. Zeydan, bunun 2015’ten 2025’e kadar süren “on yıllık bir dönüşüm” olarak planlandığını da ifade etti.

Bu sözler, sahadaki birçok kişi tarafından “mücahid neslin adım adım başka bir çizgiye taşındığının itirafı” olarak yorumlanırken, eleştirmenler bu durumu savaş ortamında gizli yürütülen bir ideolojik mühendislik olarak nitelendiriyor. Öte yandan Cevlani’ye yakın çevrelerin uzun yıllar boyunca savunduğu “doğal evrim”, “siyasi olgunlaşma” veya “pragmatik uyum” tezleri, Zeydan’ın ifadeleriyle yeniden tartışma konusu hâline geldi.

Ancak mesele sadece eleştiri boyutuyla sınırlı değil. Açıklamalar, Suriye sahasında birçok grubun yıllar içinde kaçınılmaz stratejik değişimlere zorlandığını; radikal çizgiden uzaklaşmanın hem dış baskılar hem de yerel dinamikler tarafından şekillendirildiğini de akla getiriyor. 

Yine de Zeydan’ın televizyon ekranlarında dile getirdiği bu cümleler, Cevlani’nin bir dönem yan yana yürüdüğü kadroları nasıl gördüğü, onları hangi hedefle yönlendirdiği ve “dönüşüm” retoriğinin ne kadar planlı olduğu konusunda ciddi soru işaretlerine yol açmış durumda.

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın