İşgalci ve soykırımcı varlık İsrail, topyekûn imha savaşının ikinci yılında da Gazze Şeridi’ni hem bombalarla hem de bilgi karartmasıyla kuşatmayı sürdürüyor.
Batı’nın desteğini arkasına alan Tel Aviv yönetimi, yürüttüğü soykırımın dehşetini dünya kamuoyundan gizlemek için Gazzeli gazetecileri vahşice katlediyor, uluslararsı gazetecilerin ise Gazze’ye girişine yasak getirerek soykırımın üzerini sistemli biçimde örtüyor.
İşgal hükümeti, bugün Yüksek Mahkeme’ye sunduğu dilekçede, gazetecilerin Gazze’ye girişine ilişkin mevcut yasağı yeniden gözden geçirme niyeti taşıdığını ve “bir ay içinde yeni bir politika formüle edeceğini” bildirdi. Hükümet, en geç 23 Kasım 2025’e kadar açıklama yapacağını duyurdu. Ancak gözlemciler bu adımı, Netanyahu yönetiminin uluslararası baskıyı yatıştırmak için kullandığı bir oyalama taktiği olarak değerlendiriyor.
Basın özgürlüğü nutuklarıyla zulmü örtüyorlar
İsrail ordusu, Gazze’ye yönelik saldırılarda yalnızca sivilleri değil, hakikati duyurmaya çalışan gazetecileri de hedef alıyor. Reporters Without Borders (RSF) ve Committee to Protect Journalists (CPJ) verilerine göre, savaşın başlangıcından bu yana en az 210 Filistinli gazeteci öldürüldü; yüzlercesi yaralandı veya tutuklandı. Bunların büyük kısmı, görev başında, kameralarını tutarken hedef alındı.
Uluslararası gazetecilerin Gazze’ye girmesi de tamamen engelleniyor. The Guardian’a göre, İsrail ordusu, “güvenlik” bahanesiyle yabancı basını sınırın dışında tutuyor; yalnızca İsrail ordusunun kontrolünde belirli noktalara kısa süreli ziyaretlere izin veriyor. Bu durum, savaş suçlarının ve soykırımın delillerinin dışarıya ulaşmasını engellemek için kurulan bir “sessizlik duvarı” anlamına geliyor.
Gazze halkı susturulmak isteniyor
Yabancı Basın Derneği, Yüksek Mahkeme’nin hükümetin yasağı sürdürmesine izin veren kararından derin hayal kırıklığı duyduklarını açıkladı. Dernek, “Hükümet gazetecilerin Gazze’ye girişini sürekli erteleyerek basın özgürlüğünü ihlal ediyor ve halkın bilgi alma hakkını çiğniyor” ifadelerini kullandı.
Bu yasağın asıl amacı, Gazze’de yaşanan insanlık dışı tabloyu gizlemek. Kentte binlerce çocuk açlıktan eriyor, bebekler çadırlarında yanarak can veriyor, hastaneler vuruluyor, su ve gıda yardımı kasıtlı olarak engelleniyor. Fakat bu gerçekler, kameralar susturuldukça dünya gündeminden siliniyor.
Batı’nın ikiyüzlü tavrı
Batı ülkeleri, Ukrayna ya da başka coğrafyalarda “basın özgürlüğü” ve “insan hakları” adına kampanyalar düzenlerken, İsrail’in gazetecilere ve sivillere yönelik saldırılarını görmezden geliyor. Haçlı zihniyetiyle şekillenen bu ittifak, siyonist işgale arka çıkarken İslam coğrafyasının sesini kısmak için suskunlukla ortaklık kuruyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.