IMG 20251015 155435

SDG, IŞİD tehdidini kullanarak baskıyı artırıyor

Fırat’ın doğusunda sular durulmuyor: Deir ez-Zor ve Rakka kırsalında SDG’ye yönelik saldırılar

Suriye’nin doğusundaki Deir ez-Zor kırsalında, kimliği belirsiz silahlı kişiler salı günü SDG’ye ait bir askeri noktaya saldırı düzenledi. Aynı gün IŞİD, Rakka kırsalında SDG unsurlarını hedef alan bir saldırının sorumluluğunu üstlendi. 

Yerel kaynakların aktardığına göre, Deir ez-Zor’un doğusundaki el-Bahra kasabasında bulunan bir SDG mevzisi, top ve makineli tüfeklerle hedef alındı. Çatışma kısa süreli sürdü, saldırganlar karşılık verilmesi üzerine bölgeden çekildi. Olayda can kaybı yaşanmazken, askeri noktada maddi hasar meydana geldi. SDG içindeki bir kaynak, bölgenin son haftalarda benzer saldırılara sahne olduğunu belirtti ve saldırganların genellikle Fırat Nehri’nin batısına geçerek izlerini kaybettirdiğini ifade etti.

IŞİD Rakka saldırısını üstlendi 

Aynı gün IŞİD’e bağlı medya organları, Rakka kırsalındaki Tel el-Samen bölgesinde SDG’ye ait bir askeri araca yönelik saldırının sorumluluğunu üstlendi. Örgüt, iki SDG unsurunun yaralandığını iddia etti. SDG yetkilileri ise hem Deir ez-Zor hem Rakka’daki saldırılara ilişkin henüz resmi bir açıklama yapmadı.

Uzmanlara göre bu saldırılar, bölgedeki istikrarsızlığın yeniden artabileceğine işaret ediyor. 2025 yılı boyunca Fırat’ın doğusunda, özellikle Deir ez-Zor ve Rakka hattında, IŞİD hücreleri ve kimliği belirsiz silahlı gruplar onlarca suikast, sabotaj ve yol saldırısı düzenledi. Bu grupların çoğu, SDG’nin zayıflayan güvenlik hâkimiyetinden faydalanarak kırsal bölgelerde hareket alanı buluyor. Özellikle Arap aşiretlerinin yaşadığı köylerde, yerel halkın SDG’ye duyduğu rahatsızlık ve zaman zaman yaşanan silahlı direniş girişimleri, örgütlerin bölgeye sızmasını kolaylaştırıyor.

Askerî analistler, el-Bahra’daki saldırının arkasında doğrudan IŞİD hücrelerinin ya da SDG’ye muhalif yerel milislerin olabileceğini belirtiyor. 

Deir ez-Zor’daki son saldırıların ardından SDG’nin bölgede baskı politikasını daha da sertleştirdiği kaydedildi. Yerel kaynaklara göre örgüt, varlık sebebi olan IŞİD tehdidini gerekçe göstererek bölge halkı üzerindeki kontrolünü güçlendiriyor. Sözde “güvenlik operasyonları” adı altında yapılan ev baskınları, tutuklamalar ve keyfî sorgular, halkın günlük hayatını kuşatma altına almış durumda. Böylece SDG, IŞİD’i tamamen ortadan kaldırmak yerine onun gölgesini diri tutarak hem dış destekçilerine meşruiyet zemini sunuyor hem de yerel halk üzerinde korku ve itaat mekanizmasını canlı tutuyor.

Kaynak: Mira Haber 

Bir Cevap Yazın