Utanç verici öncelik: Türk askeri Gazze’nin şehitleri yerine, Siyonist cesetleri mi arayacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’deki ateşkesin uygulanmasını takip edecek ortak görev gücünde Türkiye’nin de yer alacağını açıkladı.

Ancak görev gücünün ilk hedefinin “İsrailli kayıp esirlerin cesetlerini tespit etmek” olacağı bildirildi. Bu tercih, iki yıldır Gazze’yi yerle bir eden ve tonlarca bombayla binlerce çocuğu, kadını, sivili toprağa gömen bir soykırımın ardından utanç verici bir öncelik sıralamasını açığa çıkarıyor.

Bizim önceliğimiz kim?

Tonlarca enkazın altında hâlâ çıkarılmayı bekleyen şehitler mi, yoksa o enkazın sebebi olan işgalcilerin cesetleri mi? Toprağa kavuşamayan, cenazesi bile kılınamayan bebekler mi, yoksa o toprağı gasp edenlerin kalıntıları mı? Bu soruların cevabı sadece vicdanı değil; Türkiye’nin insani ve siyasî duruşunun da gerçek ölçüsünü gösteriyor.

Hangi akla, hangi vicdana sığar ki sabah akşam Filistinli kardeşlerimizin cenazeleri dünyanın gözleri önünde sayılmadan çürürken; işgalciye ait ölüler uluslararası prestij bahanesiyle öncelik kazanıyor? Hangi siyasi çıkar bu insanlık dışı sıralamayı meşrulaştırabilir?

Ne olacak; açlığa, susuzluğa, hastalığa terk edilmiş Gazze halkının gözleri önünde Türk askeri işgalci Yahudilerin ölüleri mi omuzlayacak? 

Eğer amacımız gerçekten “Gazze’yi yeniden ayağa kaldırmak” ise samimiyetin ilk adımı soykırımın gerçek mağdurları olan Gazze halkı için harekete geçmek olur, koca bir şehri enkaza çevirip dünyayla bağını kesen katillerin acısını hafifletmek değil.

Enkaz kaldırma, defin işlemleri, tıbbi müdahale ve insani yardımı öncelikle hak eden Gazze halkıdır, ABD beslemesi, soykırımcı Yahudiler değil.

Öncelik sıralamanız nedir? Önce İsrailli ölülerin tespiti mi, yoksa hayatta kalmaya çalışan milyonların insani ihtiyaçları mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti eğer Filistin’in gerçek dostu olduklarını iddia ediyorsa önceliği mazlum ve yalnız bırakılmış Filistin halkına sahip çıkmak, onun bu zamana kadar gasp edilmiş haklarını savunmak olmalıdır. Türk halkının temsilcisi ise, Türk halkının iradesine saygı göstermeli bu konuda Haçlı egemen dünyaya muhalif olabilmeli, en azından bu kadarını yapabilmelidir. 

Kaynak: Mira Haber