ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, geçtiğimiz haftalarda verdiği röportajda, terör örgütü SDG’nin (Suriye Demokratik Güçleri) Suriye hükümetiyle birleşmesi gerektiğini savundu.
Barrack, açıklamasında SDG’nin kökenine dair dikkat çekici ifadeler kullandı:
“Ben hiçbir zaman SDG’nin PKK’nın bir türevi olduğunu söylemedim. YPG, PKK’nın farklı türevlerinden ortaya çıktı. SDG ise YPG’nin türevlerinden doğdu.”
ABD’nin Suriye politikasına ilişkin de konuşan Barrack, Washington’un Suriye’de kalıcı bir askerî varlık hedeflemediğini belirterek şunları söyledi:
“Zamanla tüm birliklerin azaltılması gerektiği gibi, bizim de ebediyen askerî varlık bulundurma niyetimiz yok. IŞİD’e karşı mücadele sürerken, ilerleyen dönemde asker sayısı kademeli olarak azaltılabilir.”
Ancak Barrack’ın asıl dikkat çeken açıklaması, SDG’nin Suriye ordusuna entegre edilmesi çağrısı oldu:
“Ülkenin hem içeriden hem de dışarıdan geniş bir askerî yapıya ihtiyacı var. Bu yüzden mantıksal olarak SDG’yi sisteme entegre etmek gerekir. Ancak bu zaman alır, çünkü taraflar arasında güven yok.”
Barrack, taraflar arasındaki güven eksikliğine rağmen birleşme ihtimalinden umutlu olduğunu da dile getirdi ve sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Onların bir anlaşması var, ancak ayrıntılar eksik. Biz bu şartları netleştirmeye çalışıyoruz ki bir araya gelebilsinler. Eğer bu olursa, bu gerçekten güzel bir evlilik olur. Benim umudum bu yönde.”
ABD’li temsilcinin “evlilik” benzetmesi, hem Washington’un Suriye’deki niyetlerine hem de terör örgütü SDG’ye yaklaşımına dair yeni tartışmalar başlattı. Uzmanlar, bu açıklamaların ABD’nin SDG’yi meşrulaştırma çabalarının bir parçası olduğunu ve bölgede yeni bir siyasî yapılanmanın zemini olabileceğini belirtiyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.