Mahalle yanarken.. Savunma Bakanı burnuna estetik yaptırdı!

Ülke adeta ateş hattında, ama bakanın gündemi “profil düzeltmek.”

İsrail’in son haftalarda hem Gazze’ye hem de Suriye’ye yönelik saldırılarını artırdığı bir dönemde, Şam yönetiminin tepkisizliği kamuoyunda sert eleştirilere neden oluyor. Özellikle başkent Şam çevresinin İsrail hava saldırılarına hedef olması, ancak Beşar Esad sonrası göreve gelen yeni yönetimden herhangi bir askeri ya da diplomatik yanıt gelmemesi, “yeni dönem” söyleminin lafta kaldığını gösteriyor.

İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırıları yeni değil. Ancak özellikle 2024 sonundan itibaren bu saldırılar sistematik hale geldi. Şam’daki askeri altyapılar ve kritik radar sistemleri zaman zaman hedef alınıyor. Uluslararası kamuoyundan yeterli tepki gelmezken, Şam yönetimi ise çoğu zaman ya tamamen sessiz kaldı ya da sözlü kınamalarla yetindi.

İsrail Gazze’de soykırım yaparken Şam sessiz. İsrail Suriye’yi vururken Şam yine sessiz.

Ancak bu sessizlik içinde dikkat çeken başka bir gelişme, kamuoyunda adeta bardağı taşıran damla oldu: Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra’nın burun estetiği yaptırdığı görüntüler sosyal medyaya yansıdı.

Yeni Yönetim, Eski Alışkanlıklar

Ahmet eş-Şara’nın devlet başkanlığına geçmesiyle birlikte “reform” beklentisi içine giren halk, son aylarda bu umutlarını yitirmeye başladı. Rejimin iç yapısında sembolik değişikliklerin dışında halkın günlük hayatına yansıyan hiçbir gelişme olmadı. Ne ekonomik çöküş durdurulabildi, ne siyasi açılımlar gerçekleşti. Üstelik şimdi, ülke savaş tehdidi altındayken, Savunma Bakanı’nın gündeminde burun estetiği olması, rejimin halktan ne denli kopuk olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Sosyal medyada binlerce Suriyeli bu duruma tepki gösterdi. Arapçadaki meşhur deyim, bu kez Şam sokaklarında gerçeklik kazandı:

“Mahalle yanarken orospu saçını tarar.”

Burun Değil, Onur Meselesi

“Ahmet eş-Şara geldi, peki onur politikası ne zaman gelecek?”

Bölgedeki halklar için onur, estetik müdahalelerle değil, izzetli bir duruşla tanımlanıyor. Lübnan Hizbullahı ve Yemen’deki Husiler’in bile İsrail’e karşı operasyonları, her ne kadar sınırlı olsa da bir irade göstergesi olarak yorumlanıyor. Buna karşın Şam’ın, ABD – İsrail şer ortaklığına boyun eğişi, derin bir hayal kırıklığı yaratıyor.

Suriye bugün belki de tarihinin en kırılgan dönemlerinden birini yaşıyor. Hem ekonomik hem jeopolitik baskılarla boğuşan ülkede, yönetimin önceliklerinin ne olduğu sorusu her geçen gün daha yüksek sesle soruluyor.

Savunma Bakanı’nın önceliği sınır değil, burun ucu olmuş. Oysa bu coğrafyada izzet, yüz hatlarıyla değil, duruşla ölçülür. Halk, estetik değil, izzet istiyor.

Kaynak: Mira Haber