Kuveyt’te Eylül 2024’ten bu yana en az 50 bin kişinin vatandaşlığı iptal edildiği ortaya çıktı
Kuveyt hükümeti, 2024 yılının yalnızca Eylül ayından bu yana en az 50 bin kişiyi vatandaşlıktan attı. Aktivistler gerçek sayının 200 bine kadar ulaşabileceğini söylerken, hükümet 2025 sonrasında artık düzenli veri paylaşmayı bıraktı.
Yaklaşık beş milyonluk nüfusuyla Körfez’in en “kısmen demokratik” ülkesi olarak bilinen Kuveyt, uzun yıllar boyunca bölgesel krizlerde arabuluculuk yapması ve baskıcı yönetimlerden kaçan muhaliflere sığınak sağlamasıyla tanınıyordu.
1970’lerde ülkeyi “Ortadoğu’nun Avrupa’sı” olarak tanımlayan ilim adamı ve siyasetçi Muhammed el-Mail, artık bizzat Kuveyt’in kendi halkına baskı uygulayan bir devlete dönüştüğünü söylüyor.
Vatandaşlığı iptal edilen Muhammed el-Mail, durumunun uluslararası alanda belgelenmesi için İngiltere’deki makamlarla iletişim kurduğunu söylüyor:
“Tarihin bu dönemi nasıl yazacağını belirlemek için bunu yapıyorum. Kuveyt yönetimini hesap vermeye zorlayacak adımları başlatıyoruz.”
Siyasi alan daraltıldı
2023’te göreve gelen Emir Şeyh Mişal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, ülkede zaten sınırlı olan siyasi özgürlüklere yönelik baskıyı sert biçimde artırdı. Mayıs 2024’te meclisin askıya alınması ve vatandaşlıkla ilgili anayasadaki bazı maddelerin devre dışı bırakılması, on binlerce kişinin kimliğinin iptal edilmesinin önünü açtı.
Bu süreçte siyasetçiler, aktivistler ve sıradan vatandaşlar dahil geniş bir kesim vatandaşlıktan çıkarıldı.
Hükümeti eleştirdiği için yıllardır yurt dışında yaşayan el-Mail, 19 Ekim’de vatandaşlığının “tamamen siyasi sebeplerle” iptal edildiğini söyledi.
Kuveyt’te yeni düzenlemeler, özellikle evlilik yoluyla vatandaş olan kadınları hedef aldı. Çifte vatandaşlık yasağı nedeniyle önceki uyruklarını bırakan pek çok kadın, boşandıktan veya eşini kaybettikten sonra devletin güvence sisteminin tamamının dışına itildi.
Hak örgütü Salam’ın dosyalarına göre birçok kadın eğitim, sağlık, istihdam ve mülk edinme haklarını tamamen kaybetti. Bazıları doğdukları ülkeye dahi dönemiyor; çünkü yıllardır orada yaşamadığı için sosyal bağları da kalmadı.
Örnek vakalar
İman isminde bir kadın, 2006’da evlilik yoluyla vatandaş olmuştu. 2013’te şiddet gördüğü için boşandı. Aralık 2024’te ise vatandaşlığı iptal edildiğini öğrendi.
Vatandaşlığını geri isteyeceğini söylediği bir yayından sonra “devleti aşağılamakla” suçlandı, telefonu kapatıldı, sağlık hizmetlerine erişimi kesildi, ifadesi alınırken kelepçelendi ve sonunda çocuklarını Kuveyt’te bırakarak zorla Mısır’a sınır dışı edildi.
Leyla isminde bir kadın da aslen Suudi vatandaşıydı; 2004’te evlilikle Kuveyt vatandaşı oldu. Vatandaşlığı iptal edilince yetkililer, tekrar Suudi vatandaşlığına dönmesi gerektiğini söyledi. Ancak Suudi makamları hiçbir adım atmadı. Leyla, şu anda iki ülke arasında “hiçbir yere ait olmayan” bir konumda bırakıldı.
Bir günde 464 kimlik iptali
Aralık 2024’te çıkarılan yasa, “ahlaki zafiyet, devleti tehdit eden eylemler, emir veya dini şahsiyetlere yönelik eleştiri” gibi muğlak gerekçelerle vatandaşlıktan çıkarılmayı mümkün kıldı. 6 Mart’ta bir günde en az 464 kişi vatandaşlıktan edildi: 12 kişi “kaçak çifte vatandaşlık” 451 kişi de “sahtecilik ve dolandırıcılık” gibi gerekçelerle suçlandı.
Hak savunucuları, devlet medyasında kadınların “maddeci”, “sahtekâr” ya da “fırsatçı” olarak hedef gösterildiğini belirtiyor.
‘Yüz binlerce insan kimliksiz’
Salam Araştırma Direktörü Andrew McIntosh, Kuveyt’te yaşananların sıradan bürokratik işlemler gibi gösterildiğini, ancak gerçekte on binlerce insanın bir anda vatansız bırakıldığını vurguladı:
“Bu insanlar siyasi sebeplerle, ekonomik çıkar hesaplarıyla veya basit idari hatalarla vatandaşlıktan çıkarılıyor.”[/quote-classic}McIntosh’a göre hükümet, refah sistemini sürdürebilmek için “gerçek Kuveytlilik” tanımını daraltmaya çalışıyor.
Statüsüz bırakmanın uluslararası hukukta açıkça yasak olduğunu hatırlatan uzmanlar, kararların yargı denetimine kapalı olmasını “çok tehlikeli bir örnek” olarak değerlendiriyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.