Sadece hasta ve sapkın insanlar cesetleri sakatlar ve onlara kötü davranır” — Trump şimdi ne diyecek?
İsrail yetkililerince kısa süre önce teslim edilen Filistinlilerin parçalanmış bedenleri, ABD Başkanı Donald Trump’ın Hamas’ı hedef alan o meşhur ve taraflı paylaşımını hatırlattı:
“Yalnızca hasta ve sapkın insanlar cesetleri sakatlar; sen de hasta ve sapkınsın!”
Trump, İsrail gözetiminden dönen Filistinli cenazelerin korkunç fotoğraflarını görseydi, acaba ne derdi? Çünkü bu bedenlerde işkence, kötü muamele ve infazların açık izleri vardı. Birçoğunun elleri ve gözleri bağlıydı; yüzleri tanınmaz hâle getirilmiş, uzuvları ezilmişti. Trump, İsrail’in yaptıklarını görseydi yine aynı cümleyi kurabilir miydi?
Gazze’deki İsrail soykırımını durduran 10 Ekim tarihli ateşkes anlaşması kapsamında her iki taraftan da cenazeler takas edildi. Hamas, çoğu İsrail’in Gazze’ye yönelik gelişigüzel bombardımanlarında hayatını kaybeden on İsrailli esirin cenazesini teslim etti. Ayrıca enkaz altında 19 İsrailliye ait cesedin daha bulunduğunu, ancak ağır teçhizat eksikliği nedeniyle bu cenazelerin çıkarılamadığını açıkladı.
İsrail makamları ise bugüne dek Filistin tarafına üç ayrı parti hâlinde 120 Filistinlinin cenazesini teslim etti. Ancak İsrail, ellerindeki toplam sayıyı açıklamayı reddediyor. Bu sayının yüzlerle, belki de daha fazlasıyla ifade edildiği düşünülüyor.
Cesetlerin ele alınış biçimi, iki taraf arasındaki ahlaki farkı çıplak biçimde ortaya koyuyor. Hamas, İsraillilerin cenazelerini kimlik bilgileriyle birlikte, saygılı bir şekilde teslim etti. İsrail ise Filistinli cenazeleri kimliksiz ve rastgele şekilde iade etti. 16 Ekim itibarıyla Filistinli sağlık yetkilileri, iade edilen 120 cesetten yalnızca dördünün kimliğini tespit edebildi. Bu durum, İsrail’in Filistinlilerin yaşamına ve onuruna —ölümlerinde dahi— ne kadar az değer verdiğinin acı bir göstergesi.
Daha da sarsıcı olan, cesetlerin gördüğü muameleydi. Filistinli yetkililer ve sosyal medyadaki aktivistler, teslim alınan bedenlerde akıl almaz işkence izleri tespit etti. Fotoğraflar, bazı kurbanların ölmeden önce ağır işkenceye uğradığını, bazılarının yakın mesafeden infaz edildiğini, bazılarınınsa tankların altında ezildiğini ortaya koydu. Bu sahneler, bireysel bir sapkınlıktan öte, sistematik bir aşağılamayı ve insanlıktan çıkarma politikasını yansıtıyordu.
Bu tablo, İsrail’in Gazze’de iki yılı aşkın süredir sürdürdüğü soykırımın devamı niteliğinde. Bu kadar planlı bir vahşet, birkaç askerin denetim dışı davranışlarıyla açıklanamaz.
Uluslararası toplum böyle bir barbarlığa nasıl sessiz kalabiliyor? Sözde insan hakları örgütleri, ölü bedenlere kadar uzanan bu zulüm karşısında neden susuyor? Bu sessizlik, insanlığın vicdanına vurulan en karanlık lekelerden biri değil mi? Ölülerin onuru ayaklar altına alınırken, insanlıktan geriye ne kalır?
Trump’ın geçmişte kullandığı “hasta ve çarpık” gibi ifadeler, aslında Batı siyasetinin kökleşmiş ikiyüzlülüğünü açığa çıkarıyor. Filistinlileri karalamak için bu tür sıfatları kullanan Trump, onların maruz kaldığı sistematik vahşeti görmezden gelmişti. Şimdi, aynı sözleri İsrail’e karşı söyleyebilecek mi?
Eğer Trump gerçekten söylediklerine inanıyorsa, İsrail’in işlediği bu iğrenç eylemleri aynı enerji ve öfkeyle kınaması gerekir. Peki, bunu yapacak mı? İsrailliler acı çektiğinde hemen konuşan Washington yönetimi, Filistinliler söz konusu olduğunda da aynı tepkiyi gösterebilecek mi? Yoksa Batı yine susup, cezasızlığın sürmesine göz mü yumacak?
Bu parçalanmış bedenlerin dönüşü sadece bir trajedi değil, aynı zamanda bir hakikat anıdır. İsrail’in ahlaki çöküşünü ve onu savunanların ikiyüzlülüğünü gözler önüne seriyor. Dünyayı kaçındığı bir soruyla yüzleştiriyor: Filistinlilerin hayatları —ve artık bedenleri— ne zaman başkalarına gösterilen saygıyla değerlendirilecek?
İşkence görmüş ve tahrip edilmiş bu bedenler, işgalin zulmünün ve dünyanın utanç verici sessizliğinin korkunç bir kanıtı olarak kalacak.
Trump’ın sözleri yankılanıyor: “Sadece hasta ve sapkın insanlar cesetleri sakatlar ve istismar eder.”
Gerçekten de öyle.
Ahmed Asmar / MEMO
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.