lutfen sesimizi duyun pkk nin elinde degil turkiye nin sorumlugundaki bir kampta esiriz 01
lutfen sesimizi duyun pkk nin elinde degil turkiye nin sorumlugundaki bir kampta esiriz 01

Lütfen sesimizi duyun: PKK’nın elinde değil Türkiye’nin sorumluğundaki bir kampta esiriz

Lütfen Bizi Duyun: PKK’nın elinde değil Türkiye Sorumluğundaki Kampta Esiriz.

Türkiye kontrolündeki Amerno kampında (Suriye, Cerablus) bulunan kadınlar, 2 yıl 8 aydır süren suçsuzlukları ortada olmasına rağmen, kendilerinin durumunda olanların Türkiye’de serbestçe yaşamalarına rağmen çocukları ile birlikte çektirilen bu esaret hayatının bitirilmesini istiyor.

Türkiye kampında esaret altında tutulan kadınlar seslerini duyurmak için, şu mesajla yukarıdaki Türkçeyi videoyu sizlere gönderdi:

“Kardeşlerim, ben Suriye Cerablus Amerno kampında esir tutulan 2 çocuk annesi bir bacınızım. Çocuklarımla ile beraber burada esaret altında tutuluyoruz. Bizim gibi aynı durumda olan kardeşlerimizle birlikte bir video çekmeye karar verdik. Sizden büyük bir ricam bunu Allah için yaymanız. Esaretimizin bitmesinde bize yardımcı olmanız. Hangi hukuk sisteminde var, insanların ailelerini de cezalandırmak. Çocuklarına kadar esir etmek… Biz PKK’nın elinde değil şu an Türkiye’nin sorumluluğu altındaki bir yerde 3 yıla yakındır esaretteyiz. Bizim sağlık problemlerimizle bile ilgilenilmiyor. İlacı bile kendimiz alıyoruz. Vallahi ilaç alacak parası olmayanların durumları daha da kötü. Allah için bize sahip çıkın. Biz Müslümanız ve sizlerin kardeşleriyiz. Suçumuz da yok. Zaten bununla ilgili hiçbir resmî belge dahi kimsede yokken suçsuz yere burada esarette tutuluyoruz. Yargılayacaksanız yargılayın bizi diyoruz. Suçumuz neyse cezasını bilelim çekelim. Ama kimse bizi muhatap almıyor. Bu kaydımızın Türk yetkililere ulaşmasını istiyoruz. Vicdan sahibi her Müslümandan bunu yaymasını istiyoruz. Mesajınızın doğru yere ulaşması bizim için çok önemli. Allah için bize destek çıkın.”

Amerno kampındaki kız kardeşleriniz 15.05.2022

Yayınlanan 8 dakikalık videoda Türkçe konuşan 2 çocuğu ile birlikte esaret altında tutulduğunu söyleyen anne bütün Müslümanlara seslendiklerini, özellikle Recep Tayyib Erdoğan’ın seslerini duymasını istediklerini, Ekim 2019’dan buyana tutuldukları Türk yetkililerin sorumluluğu altındaki bu kamptan çıkmak istediklerini, muhatap bulamadıklarını belirtiyor.

Çocuklarımızın suçu olmadığı halde esaret altında büyüyorlar.

Çocuklarının esaret altında büyüdüğünü, özgürlük nedir bilmediklerini anlatan mağdur anne, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu çocukların ne suçu olabilir ve ne yaptılar ki bunu hak ettiler. Biz sesimizi duyurmaya çalışıyoruz, bu bizim için risk ama biz buna evlatlarımız adına mecburuz” 

İmkânsız bir şey istemiyoruz: Oturma izni alarak, normal hayata dönmek istiyoruz.

Kendisinin Rus vatandaşı olduklarını söyleyen ve dünyada Azerbaycan ve Türkiye’den başka hiçbir ülkenin kendilerini kabul etmediğini, kabul etse de zulüm, işkence ve zorlukların kendilerini beklediğini anlatan mağdure anne Rusya’ya gitmek istemediğinin altını çiziyor. Kendileri ile aynı durumda olan birçok muhacir ailenin Türkiye’de özgür olarak oturma izni aldığını da belirten anne, kendi mağduriyetlerinin de giderilip evlatlarının geleceği için serbest bırakılmayı ve oturma izni istediklerini belirtiyor.

Çocuklarımız özgürlük nedir bilmiyor?

Çocuklarının özgürlük nedir bilmediklerini, dışarıyla ilgili sorular sorduklarını, suçlarının ne olduğunu bilmedikleri ve artık bu tür sorulardan çocuklarının yüzlerine bile bakamadıklarını belirten anne, burada çocuklarını doğru dürüst tedavi edemediklerini anlatıyor. Diğer yandan ise tedavi için çocuklarının çok zor durumda kamptan çıkarıldığını belirten anne, hastaneye giderken arabanın penceresinden bakan çocuklarının diğer çocukları gördüklerinde ” anneciğim bunlar neden böyle serbest” diye sorduklarını ve özgürlük nedir bilmediklerini anlatıyor.

Bize bir yetkili cevap verebilir mi niçin biz burada esiriz?

Eğer suçları varsa yargılanmayı suçları yoksa serbest bırakılmayı talep eden anne yetkililerin kendilerini muhatap almasını istiyor.  “Bizim ile aynı durumda olan birçok bacı şu an Türkiye’deler ve özgürler, oturma izinleri bile var. Ancak biz burada ne gerekçe ile tutuluyoruz. Bizim suçumuz ne? Çocuklarımızın suçu ne? Bizi burada hangi statü ile tutuyorsunuz bunu bize anlatabilir misiniz?” diyor

Dilekçe yazdık ama bize hiçbir cevap dahi gelmedi.

“Biz daha önce dilekçeler de yazdık. 3-4 defa dilekçe yazdık. Bize hiçbir cevap bile gelmedi. Biz (bu videoyu çekerken) çocuklar için bu riski aldık. Benim bu ses kaydımdan dolayı bana Türkiye gelecek ama bana zulmetmeden önce gelin benim çocuklarımın yüzüne bir bakın. Hallerini anlamaya çalışın. Çocuklarımızın psikolojisi bozuluyor. Bunu siz anlamazsınız.”

Tedavi yok ilaçları kendi paranızla alın diyorlar.

Hasta olduklarında tedavi bile edilmediklerini söyleyen anne, “AFAD bize ilaçlarınızı kendi paranızla alın diyor. Bizim bir çoğumuzun imkân ve parası yok ki. İlk geldiğimizde bize kıyafet veriliyordu. Ancak şimdi o da verilmiyor. Bize yardım gelmiyor. Her şeyi biz kendimiz satın almak zorundayız ve memleketten ailelerimizden para göndermesini istiyoruz. Para gönderecek yakını olmayanın durumu çok daha zor. İlaç ve giyeceği çocuklarımıza para ile satın alıyoruz. Bize burada bakamıyorsa bizi neden tutuyor. Allah için bizi serbest bırakın. Çocuklarımız için yeni bir hayata dönmek için bir şans istiyoruz. Bizim suçumuz nedir? Biz cevap istiyoruz. Sorunlarımızı konuşacak bir muhatap istiyoruz.” diyor.

Göç idaresi öleceksiniz burada dedi…

“Göç idaresi bizi muhatap almıyor. Bize “ne olacak durumumuz?” diye sorduğumuzda “burada öleceksiniz” dediler… AFAD’da bize aynı şeyi söylüyor. Biz insanız bize insan gibi davranılsın istiyoruz. İnsani şartlar istiyoruz. 2 sene 8 ay geçti bize resmi bir kanıt suçumuzla ilgili hiçbir şey sunamadılar. Niçin tutuluyoruz burada Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyoruz. ”

Amerno kampında PKK kamplarından çıkan birçok kadın çocukları ile birlikte esir bulunuyor. Kampa sivil toplum örgütlerinin de yardımına izin verilmiyor. Kamplardaki zor durumda yaşayan anneler seslerinin duyurulmasını ve esaretlerinin bitmesini istiyor.

Kaynak: Mira Haber

İlginizi Çekebilir

Ali Erbaş’ın Arapçası yok mu: “Türkçe olarak şey yapabilirseniz..”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak ziyareti esnasında kendisine eşlik eden heyetin içinde olan Diyanet İşleri Başkanı Ali …

Gazze: Gönüllü cerrahın anlattıkları tüyler ürpertici!

Cerrah Halid Davas , Ocak ayında Filistinlilere Tıbbi Yardım (MAP) misyonuyla El Aksa Hastanesi’nde görev …