gaza's darkness

Gazze’nin yürek yakan karanlığında bir anne ve çocuklarının kaybı!

Katil İsrail, geçen Ekim ayından bu yana uluslararası gözler önünde, Filistin Gazze Şeridi’nde askeri operasyonlar yürütmektedir. Arap ve din kardeşleri de onlara yardım elini uzatmadılar.

gaza darkness1

İsrail, bu durumu direnişe karşı bir savaş olarak nitelendiriyor. Peki, işgale direnmek artık günah mı sayılıyor?

İsrail, direnişçileri takip ettiğini iddia ederken, 41.500’e yakın şehidin ölümünün, bunların yarısından fazlasının kadın ve çocuklar olduğuna dair veriler karşısında bunun inandırıcılığı nedir?

Dünyanın doğusunda ve batısında geçmişin gelenekleri ile modern hukukun, kadınları ve çocukları, sivilleri hedef almayı utanç ve suç olarak görmesine rağmen, bu durum hâlâ yaşanmakta.

Çocuklar, yalnızca Gazze’de değil, şu ana kadar 160’ı çocuk 717 Filistinlinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan günlük saldırı ve baskınlarla işgal altındaki Batı Şeria’da da sürekli tehlike altındaki gruplardan biri. Bu sürede  yaklaşık 6.000 kişi tutuklandı.

İsrail’in bu hafta aralıksız hava ve füze bombardımanıyla açtığı cephesi, Lübnan’da bile 50’si çocuk olmak üzere 600’e yakın kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı.

Birkaç gün önce Lübnan’da Hizbullah’a karşı başlatılan savaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırganlığını sürdürmesine engel olmadı; sadece 24 saat içinde 60’a yakın sivil hayatını kaybetti.

Bir anne, İslam Mazen Ebu Cezer, Gazze Şeridi’nin güneyinde, Refah şehrindeki evlerine sığınmaktan başka ne yapabilir?

Bu, sürekli baskınlar ve dünyanın güvenlik mekanizmalarının, savaşları durdurma kararlarını ve hukukun üstünlüğünü göz ardı etmesi karşısında yaşanan bir dramdır. Bu durum, ailenin mahremini hiçe sayarak soykırıma yol açmıştır.

Sonuç olarak, bu anne beş çocuğuyla birlikte hayatını kaybetti: Hasan, İbrahim, Nur, Selin ve Sıla.

gaza darkness2

Ne kendileri ne de dünya, hangi günah nedeniyle öldüklerini bilemiyor…

Han Yunus’taki Avrupa Hastanesi’nde çekilen çocuk cesetlerinin fotoğrafları, derin bir üzüntü ve çaresizlik uyandırmakla kalmıyor, içinde bulunduğumuz dünyanın durumunu sorgulatıyor. Hiçbir ahlaki gerekçesi ya da yasal caydırıcılığı olmadan kadınları ve çocukları hedef alan bir savaş ve işgal makinesiyle karşı karşıyayız.

Ebu Cezer ailesi, İsrail’in Gazze’ye başlattığı saldırıların ilk günlerinde de ağır bedeller ödemişti. 13 Ekim’de işgal uçakları, Refah’ta ailelerine ait bir eve saldırarak 14 kişiyi kaybetmelerine yol açmıştı.

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın