Şeyh Ömer el-Sa’dî’nin kıvılcımı Filistin’i nasıl ateşledi?

Şeyh Ömer el-Sa’dî’nin Şehadeti ve Direniş Mirası

Şeyh Ömer el-Sa’dî, 1860 yılında Cenin’e bağlı El-Mazar köyünde dünyaya geldi. Yerel bir eğitim aldı ve köyünde çiftçilik yaparak yaşamını sürdürdü. 1929 ayaklanmasında İngilizlere ve Siyonist güçlere karşı ilk eylemlere katıldı; hatta bu direnişin ilk kurşunlarından birini sıktığı rivayet edilir.

Hapisten çıktıktan sonra Hayfa’ya yerleşti ve Şeyh İzzeddin el-Kassam’la birlikte çalıştı. Kassam’ın 1935’te şehit edilmesinin ardından silahlı kanadın liderliğini üstlendi. Farhan el-Sa’dî, Filistin direniş tarihinin önde gelen kahramanlarından biri olarak anılır.

1936 Büyük Ayaklanması sırasında el-Sa’dî, 15 Nisan 1936’da Nablus-Tulkerm yolu üzerindeki bir yolcu otobüsüne yönelik baskına önderlik etti. Bu saldırıda iki Yahudi yolcu öldürüldü; eylem, İngiliz mandasına karşı başlatılan silahlı mücadelenin kıvılcımlarından biri kabul edilir. Aynı yıl boyunca bölgede süren çatışmalarda el-Sa’dî düzenlediği operasyonlarla öne çıktı.

Kasım 1937’de evinde eski bir tüfek bulundurduğu gerekçesiyle İngiliz güçlerince tutuklandı ve yargılandı. Mahkeme sürecinde soruları cevaplamayı reddederek sessiz kalmayı tercih etti; bu tavrı Filistinlilerce cesaret ve kararlılık örneği olarak görüldü. Yargılama sonunda, 75 yaşındaki lider Ramazan ayında, 27 Kasım 1937’de Akka Hapishanesi’nde idam edildi. Bu infaz Filistinliler arasında büyük infiale yol açtı ve el-Sa’dî, Şeyh Kassam’la eşdeğer bir şehit olarak anılmaya başladı.

Ömer el-Sa’dî’nin fedakârlığı, sonraki Filistinli direniş kuşaklarına ilham kaynağı oldu. Şehadetinin ardından adı direniş geleneğinin önemli bir parçası olarak yaşatıldı. Hamas’ın silahlı kanadı da dâhil olmak üzere birçok direniş hareketi, onun ve Şeyh Kassam’ın mirasına bağlılıklarını çeşitli şekillerle vurgulamıştır. Ömer el-Sa’dî, Filistin davasının sürekliliğine inananlar için kararlılık ve direniş ruhunun simgelerinden biri olarak anılmaya devam etmektedir.

Kaynak: Mira Haber