TrumpEpsteinBarrack 209800 501048

Epstein’ın “çocuk fotoğrafı” talebi: Türkiye Büyükelçisinin adı skandalın tam ortasında

ABD Kongresi’nin yayımladığı yeni belgeler, Washington’ın diplomatik koridorlarında yıllardır süren kirli ilişkilerin kapısını yeniden araladı. Belgelerde, hüküm giymiş cinsel suçlu Jeffrey Epstein’ın, bugün ABD’nin Türkiye Büyükelçisi olan Tom Barrack ile şaşırtıcı derecede samimi bir yazışma trafiği yürüttüğü ortaya çıktı.

Epstein’ın 2016’da Barrack’a gönderdiği e-postada, “Çocuğunuzla birlikte fotoğraflarınızı gönderin… Beni gülümsetin” ifadelerini kullanması, sadece Washington’da değil, Türkiye’de de diplomatik etik tartışmalarını körükledi.

“Fotoğraflar güzel görünüyor” Epstein’ın yanıtı soru işaretlerini büyüttü

Epstein, ilk e-postanın ardından Barrack’ın gönderdiği görüntüleri değerlendiriyor ve “Fotoğraflar güzel görünüyor” diye cevap veriyor. Ancak, bu fotoğrafların içeriği, “çocuk”tan kastın kim olduğu ve Barrack’ın ne gönderdiği hâlâ bilinmiyor.

Sorular ise ağır:
Hüküm giymiş bir cinsel suçlu, neden bir büyükelçiden çocuk fotoğrafı istiyordu? Barrack neden bu talebe yanıt verdi?

Bu soruların hiçbiri Kongre belgelerinde yanıt bulmuyor.

Trump–Epstein–Barrack Üçgeni: Seçimlerin gölgesinde yürüyen trafik

Yazışmalar, ABD’de 2016 başkanlık seçimlerinin en sert günlerinde gerçekleşmişti. Barrack o sıralar sahnenin önünde görünmese de, perde arkasında Trump’ı BAE elitleriyle buluşturuyor, kampanya için finansal ve siyasi destek arıyordu.

Aynı dönemde Epstein ise, Barrack’a gönderdiği mesajlarda Trump ve Clinton hakkında gazetecilerin kendisine sürekli sorular yönelttiğini söylüyor. Bu durum, Trump’ın Epstein ile “ilişkileri 2005’te bitirdim” iddiasını zayıflatıyor, çünkü belgeler Epstein’ın Trump çevresine hâlâ yakın temas sürdüğünü gösteriyor.

Türkiye Büyükelçiliği sessiz: Soruların muhatabı konuşmuyor

Middle East Eye, konu hakkında ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne ulaşmaya çalışsa da, yayın saatine kadar hiçbir açıklama yapılmadı. Barrack’ın şu anda sadece Türkiye’de büyükelçi değil, aynı zamanda Suriye dosyasının da başındaki isim olduğu düşünülürse, bu sessizlik daha da dikkat çekici.

Kongre raporları: 20 bin sayfalık belgede “güçlü dostlukların” izleri Epstein’ın yazışmaları Barrack’a özel değil. Barrack, Epstein’ın ilişki kurduğu güçlü kişilerden sadece biri. Belgelerde:

Eski Hazine Bakanı Lawrence Summers,
Finans devleri Leon Black ve
Trump’ın eski başstratejisti Steve Bannon
gibi isimlerin de Epstein ile ilişkileri bulunuyor.

Bu tablo, Epstein’ın “yalnız bir finans suçlusu” değil, Washington ve küresel sermaye ağlarının içinde dolaşan bir güç simsarı olduğunu bir kez daha gösteriyor.

BAE bağlantıları: Epstein’ın Körfez’deki elitlerle de ilişkisi vardı

Yazışmalardaki en ilginç detaylardan biri, BAE’nin dev şirketi DP World’ün başındaki Sultan Ahmed bin Sulayem’in Epstein’a gönderdiği e-posta.

Konu: GPS takip cihazı içeren “akıllı ayakkabılar” — hedef kitle: çocuklar.

Epstein’ın yanıtı ise en az konu kadar tedirgin edici:
“Harika fikir, arkadaşını gerçekten çok sevdim.”

Bu ileti, hem Epstein’ın Körfez elitlerine erişimi olduğunu, hem de “çocuk güvenliği” üzerinden yürüyen tartışmalı iş fikirleriyle ilgilendiğini ortaya koyuyor.

Sorular büyüyor – Diplomatik bir skandal mı, yoksa eski bir ilişkinin gölgeleri mi?

Belgeler, Barrack’ın Epstein ile ilişkisini “yıllar önce bitti” söylemini boşa düşürüyor. Bugün Türkiye’de görev yapan en üst düzey ABD diplomatı olan Barrack’ın, çocuk fotoğrafı isteyen bir cinsel suçluya neden ve nasıl cevap verdiği, yanıtlanmadan ortada duruyor.

Diplomatik teamüllere, etik ilkelere ve kamu güvenine ilişkin tartışmalar yeniden alevlenmiş durumda.

Bu dosya daha kapanmadı. Kapanacak gibi de görünmüyor.

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın