Gazze’de binlerce sivil toprağa verilmemişken, Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde dört lider “barış” adına imza attı.
Erdoğan, Trump, Sisi ve Temim bin Hamed…
Masada farklı ülkeler, farklı hesaplar; fakat aynı imza kalemiyle yazılan bir metin: “Kalıcı Barış ve Ortak Refah Belgesi.”
Kâğıt üzerinde umut dolu cümleler var:
“Onur, haysiyet, eşit fırsatlar, ortak kader…”
Ama bu sözler, Filistin’in yıkılmış sokaklarında yankı bulacak mı, yoksa sadece diplomatik arşivlerde mi kalacak?
Belgede “İsrail ile bölgesel komşular arasında pratik ilişkiler kurulmasını memnuniyetle karşılıyoruz” ifadesi yer alıyor. Bu satır, “barış”tan çok, normalleşme adı altında meşruiyet üretmenin diplomatik biçimi gibi duruyor.
Gazze hâlâ yıkıntı içinde, abluka devam ediyor; ama masada “refah” konuşuluyor.
Kimin refahı, kimin onuru?
“Ortak Kader” kiminle paylaşılıyor?
Metinde “karşılıklı saygı ve ortak kader ilkesi” öne çıkarılmış. Oysa halkların kaderi masalarda değil, bombalanan şehirlerde, yetim kalan çocukların gözlerinde yazılıyor. Bu ortak kader, kimle paylaşılıyor? Savaş uçaklarını satanlarla mı, enkaz altındakilerle mi?
Ateşkes mi, ara mola mı?
Gazze’ye “173 tır insani yardım ulaştı” cümlesi, belgenin en somut çıktısı olarak sunuldu. Fakat o tırlar, ateşkesin değil; ateşin arasına sıkıştırılmış bir vicdanın simgesi. Yardım girdi, ama abluka kalkmadı. Barışın adı var, öznesi yok.
Diplomasi mi, dekor mu?
Trump, Sisi, Erdoğan ve Temim’in imzası aynı metinde. Bu tablo, bir ittifak değil, bir fotoğraf. Kameralara “barış pozu” veriliyor, fakat gerçekte herkes kendi çıkarının rengiyle masada oturuyor. Ortada bir “bütüncül vizyon” değil, herkesin kendi payına düşen imaj yönetimi var.
“Kalıcı Barış” sözü, geçici hafızalara yazıldı
Metin “Kalıcı barışın geleceğine kendimizi adıyoruz.” cümlesiyle bitiyor.
Ama tarih, bu cümleyi kaç kez duydu?
Ve her seferinde kaç çocuğun mezarı yeni açıldı?
Şarm el-Şeyh Belgesi, belki diplomasi için bir “zafer belgesi” olarak sunulabilir.
Ama Filistin halkı için bu sadece yeni bir sessizlik anlaşması.
Bombaların sesi kesildi, fakat adaletin sesi hâlâ duyulmuyor.
Kaynak: Mira Haber
Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.