UCM tarihinde bir ilk: “Ayrımcılık” suçu, İsrailli bakanlarla mahkemeye taşınıyor!

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM), İsrail’in aşırı sağcı Siyonist bakanları hakkında tarihi bir gelişme yaşandı

Middle East Eye’ın ortaya çıkardığı bilgilere göre, işgalci İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich hakkında “apartheid” (ayrımcılık) suçlamasıyla hazırlanmış tutuklama talebi başvuruları, iki başsavcı yardımcısının masasında bekliyor.

Eğer mahkeme bu tutuklama kararlarını onaylarsa, ilk kez bir uluslararası mahkemede “apartheid (ayrımcılık= suçu” resmen yargıya taşınmış olacak.

UCM Başsavcısı Karim Khan, izin öncesinde Ben Gvir ve Smotrich hakkında dava dosyalarını tamamladı. Bir UCM yetkilisi, yaptığı açıklamada, “Başvurular tamamen hazırdı. Tek eksik, mahkemeye resmî sunum yapılmasıydı” dedi.

Ancak Khan’ın görevden ayrılmak zorunda bırakılması ve ABD’nin UCM’ye yönelik ağır yaptırım tehditleri nedeniyle dosyalar bugüne kadar mahkemeye sunulmadı. Başsavcı yardımcıları Nazhat Shameem Khan ve Mame Mandiaye Niang’ın dosyaları iletmemesinin arkasında bu baskıların bulunduğu belirtiliyor.

ABD ve batıdan yoğun baskılar

Donald Trump yönetimi, Şubat ayında Khan’a yaptırım uygulamıştı. Haziran’da ise ABD, aralarında Netanyahu hakkında yakalama kararı veren iki ismin de bulunduğu dört UCM yargıcını yaptırım listesine aldı. İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı David Cameron’un da Khan’a, “Eğer İsrail hakkında yakalama kararı çıkarırsanız, UCM’yi fonlamayı keseriz” tehdidinde bulunduğu ortaya çıktı.

Bir UCM kaynağı, “Aylarca süren yoğun çalışmalarla hazırlanmış, ciddi suçları belgeleyen dosyalar var. Eğer bu başvurular rafa kaldırılırsa, dünyadaki en bariz “apartheid” örneklerinden birinin yargılanma fırsatı sonsuza dek kaybolacak” dedi.

Khan, 20 Mayıs 2024’te Netanyahu ve dönemin Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçu ve insanlığa karşı suçlardan yakalama kararı başvurusu yapmış, Kasım ayında UCM, bu başvuruları onaylamıştı.

Şimdi gözler, Ben Gvir ve Smotrich hakkında tamamlanmış olmasına rağmen bekletilen başvurularda. Filistin’i temsil eden avukat Raji Sourani, “Gecikme kabul edilemez. Adaletin ertelenmesi, adaletin reddedilmesidir” diyerek tepki gösterdi.

Uluslararası hukukta “Apartheid” suçu

Roma Statüsü’ne göre apartheid olarak geçen ayrımcılık suçu, insanlığa karşı bir suç olarak tanımlanıyor. İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamaları, daha önce Human Rights Watch ve İsrailli B’Tselem gibi kuruluşlarca da “apartheid rejimi” olarak nitelendirilmişti.

Geçtiğimiz yıl BM’nin en yüksek yargı organı Uluslararası Adalet Divanı (UAD) da İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki işgalini yasa dışı bulmuş, “neredeyse tam ayrım” politikasının uluslararası hukuk açısından apartheid suçu teşkil ettiğini vurgulamıştı.

ABD ve Batı’nın tehditleri altında UCM şimdi tarihi bir kararın eşiğinde. Dosyaların mahkemeye sunulup sunulmayacağı belirsizliğini koruyor. Bir UCM yetkilisinin ifadesiyle: “Eğer bu başvurular kaybolursa, sadece Filistin için değil, uluslararası adalet için de büyük bir kayıp olacak.”

Kaynak: Mira Haber, MEE